Oyunun Evrimi

Oyunun Evrimi

Eğer belli bir inanca ya da inanç dizisine nasıl geldiğini hatırlama ihtiyacı duyuyorsan, bunu gerçekleştirmenin en iyi yolu o süreci değerlendirmek (veya yeniden değerlendirmek) için bir kitap yazmaktır. Şuan ellerinde tuttuğun bu kitap benim sözde monosferdeki konu ile ilgili son on iki yıldır yaptığım derlemedir. O zamanlar ‘monosfer’ olarak bile bilinmiyordu. Benim fikirlerimi 12 yıl önce, SoSuave forumunun başlangıcından beri okuyan erkekler için (ve kadınlar) bu bölümü bir tedavi gibi bulacaklarını bekliyorum – içselleştirecekleri eski bir klasik ve şuan anladıkları bir mesele olarak. Eğer Hipergamiye veya Feminen Zorunluluğa bir atıfta bulunursam, çoğu insan için bu elementlerin birbiriyle ve diğer başka kavramlarla bağını anlama konusu için standart bir seviye mevcuttur.

Ancak, kırmızı hap farkındalığı olan ben veya herhangi başka biri, kavramlara aşina olmayanlara bir şey öğretmeye çalışınca problem ortaya çıkıyor. Kırmızı Hap reddit topluluğu, bununla ilgili çaba harcıyor ama bu kitabın 2 kez gözden geçirilmesin ardında belli oldu ki, ben ve editörüm fişten çekilmeden en fazla fayda sağlayacak gruba ulaşma konusunda, kavramlara aşina olmayanları aşina hale getirebilmek büyük bir engel.

Aşinalık

Yıllar boyunca, Rational Male ideolojisinin kapsamlı bir kitabı için aldığım taleplerin çoğu, feminen merkezli zihinsel modellerden kurtulma ihtiyacını daha iyi anlamalarını umarak, aile ve arkadaşlarına (çoğunlukla erkeklere) verebilecekleri kitap formunda yoğunlaştırılmış bir versiyonunu isteyen okuyuculardan gelmiştir. Tabi ki bu benim ilk günden beri hedefimdi ama okuyucuların büyük bölümünün benim ve blog okuyucularının aşina olduğu yaygın terimlere ve kavramlara aşina olmayacaklarını tahmin ediyordum.

Sıklıkla karşılaştığım diğer bir sorun ise bloguma yeni gelen okuyucuların veya başka bloglardaki yorum yapanların, çalışmalarıma aşina oldukları varsayımıdır. Kendimi sıklıkla, eleştiren veya meraklı okuyucuların benimle tartışmak isteyebileceği belirli bir konuyu ele aldığım makalelere geri bağlantı vermek zorunda kalırken buluyorum. Çoğunlukla daha önce bahsettiğim bir şeyi tekrar etmemeye bilinçli bir caba harcıyorum, bu bazen yıllar önceye gidebiliyor ama bu blog yazmanın kurallarından biri. Erkekleri mavi hap koşullandırmasından fişten çekmek yeterince zor ama zihinsel olarak direnç gösterecekleri prensipleri anlamaya yönlendirmek de başlı başına bir zorluk. Örneğin, benim editörüm bu prensiplere sadece kısmen aşina, bu da hem iyi hem kötü. Bu beni eski gönderileri gözden geçirmek ve onları daha “yeni başlayan dostu” haline getirmemi gerektirirken, diğer yandan bu kavramların yıllar içinde nasıl evrildiğini açıklamaya, ben ve diğer ‘kırmızı haplıların’ temel olarak kabul ettiği hale nasıl geldiğini gözden geçirmeye yönlendiriyor. Mesela, Dalrock’un blogunda bu konuya aşina olanlarla feminen zorunluluk kavramını titizlikle tartışsam da, editörüm bu konuda temel yazılarımı okuduktan sonra bunu daha ayrıntılı bir şekilde tanımlamak için bir saatten fazla zaman harcamam gerekti. Bu konuya daha sonra daha detaylı değineceğiz.

Oyun

Sık sık döneceğim kavramlardan biri de Oyundur. “Oyun tam olarak nedir?” Bloğumda ve her ana monosfer yazarlarının bloğunda, ondan bahsedildiğinde okuyucuların zaten Oyunu bildiğiyle ilgili bir varsayım var. Oyun en efsanevi durumuna çıkarılmış durumda, kadınların dikkatini ve yakınlığını çekmek çekmekte zorlanan sıradan erkekler için her derde deva gibi. Oyuna aşinalık, monosfer yazarları için ciddiyetten uzak, sıradan bir konu haline gelmiştir – Oyunun çeşitleri vardır: İçsel Oyun, ‘doğal’ Oyun, direkt Oyun, Beta Oyunu vb. ama ‘Oyun’ terimini aşina olmayan biri için açıklamak gerçekten zordur.

Aşina olanlar için, ‘Oyun’ kelimesi aldatma veya manipülasyonu çağrıştırıyor olabilir. Eğer Oyun oynuyorsan gerçek değilsindir, o yüzden baştan beri dezavantajlı bir algıdan başlıyoruz. Oyun kavramını kadınlarlayken ‘sadece kendin ol’ a koşullanmış bir erkeğe açıklamaya çalışmak durumu daha da karmaşık hale gelir ve kadınların ‘oyun oynayan erkekler’den nefret ettiğini iddia ederler. Bu durum kulağa geldiği kadar kötü, Oyun’un yaygın algıdan daha fazlası olduğunu açıklamak, yeni okuyucunun bu konuyu anlaması için tartışmaları tetikler. Oyun temel seviyede bir dizi davranış değişimi, hayat becerileri serisidir. Cinsiyetler arası ilişkileri kolaylaştırmak için psikolojik ve sosyolojik prensiplere dayanır.

Erken Oyun

Oyun bir erkeğin sınırlı şekilde erişimi olan kadınlarla cinsel ‘başarısını’ arttırma amacıyla, erkeği daha iyi hale getirmek için bir dizi öğrenilmiş, adapte edilmiş ve değiştirilmiş davranıştır. Oyun bir dizi davranış becerisi ve gözlemlenerek tecrübe edilmiş teknikler olarak tanımlanabilir ve 2000’li yılların başlarında filizlenen pick up artist (PUA) kültürü tarafından geliştirilmiştir. Bu davranış setlerini etkili kılan psikolojiye kısıtlı bir şekilde değer veriliyordu, ancak amaç daha çok, sonuçla ilgilenmekti ve sonucu mümkün kılan zihinsel mekaniklerine daha az odaklanılıyordu.

Bu giriş mevcut monofserin Oyun ile ilk temasıydı. Pick up artist sanatının kalitesi, uygulayıcının (kadınlarla ilgili olarak) temel davranış psikolojisini anlama becerisine ve belirli bir ortamda ve/veya bağlamda hedefin davranışsal ipuçlarının değişimine uyum sağlama ve tepki verme yeteneğini geliştirme becerisine dayalıydı (ve hala öyledir). Eğer bu oyun sadece bundan ibaret olsaydı, bu anlaşılabilir bir şekilde çok öngörüsüz sınırlı bir kapsamda olurdu. Başlangıçta, Oyun sosyal zekâ yoksunu erkeklerin çoğuna kadınlara yaklaşmayı ve normalde yapamadıkları gerçek, yakın muhabbet geliştirmelerine yardım etti. Problem Oyunun “sahada” uygulanmasının ‘bir kızı elde etme’ aşamasından daha ileri gidecek şekilde gelişmemesiydi ve en sosyal olarak adapte olmuş PUAlar bile kadınları daha geniş bir perspektifle motive eden gerçek psikolojiyle başa çıkmak için yeterince hazırlıklı değillerdi. Bu nedenle, daha önce “kendi liginin dışında” olan kadınların ilgisini kazanıp sonra kaybetmek, bu duruma alışık olmayan erkeklerde depresyona ve hatta intihara yol açan feminen bir psikolojiydi. Oyun harikulade bir beceri dizisiydi ama bu araçların ne sağlayabileceği konusunda öngörü ve basiret olmadan, çocuklara dinamit vermek gibiydi.

Evrimleşen Oyun

Oyun ilk başlangıcından beri az ya da çok, problemin çözümü olarak görülüyordu. Oyun, kadınların geçmiş 60+ yıldır feminizm, sosyal feminizasyon ve feminen önceliğin yarattığı bugünün erkeklerine mantıksal, sosyal bir tepki olarak açıklanabilir. Modern iletişim teknolojileri, internet ve sosyal medyanın yaygın kullanımı sayesinde, Oyunun evrimleşmesi veya buna benzer birçok farklı yaklaşım erkekler için kaçınılmaz hale gelmiştir. Erkeklerin kadın psikolojini anlama girişimine halk tarafındaki sosyal damgalanmaya, dalga geçilmeye ve düşmanlığa rağmen, internet erkeklerin global olarak bir araya gelmelerini, deneyimlerini ve gözlemlerini karşılaştırmalarını, teorileri test etmelerini kolaylaştırdı. Oyunun arkasındaki davranışsal psikoloji kadınlardan istenen tepkileri almayı sağlıyordu. Bu da erkekler için giderek daha önemli bir hale gelmeye başladı. Tabi ki, şuan klasik Oyun teknikleri olan Arsız & Komik, Eğlenen Ustalık, Katıl & Abart, Neg, Tavus kuşu vb. kendi bağlamlarında etkiliydi ama bu davranış dizilerinin işe yaramasını sağlayan gizli psikoloji, onların nasıl işe yaradıklarını sorgulamaya itti. Oyunun etkili (ya da etkisiz) psikolojik yönü yeni bir önem kazandı. Oyunu etkileyen biyolojik, psikolojik ve sosyolojik faktörlerin daha geniş kapsamlı keşfi ile yeni fikirler, teoriler ve deneyimler, modeller ortaya çıktı, bu da yeni Oyun davranış dizilerini doğurdu ve daha az etkili olanların terk edilmesini sağladı. İnternete bağlanabilirlik geliştikçe, Oyun topluluğunun bilgi birikimi de genişledi. Artık Oyun, PUA öncülerine özel değildi; Oyun daha önce oyunun erken versiyonunu hiç duymamış veya feminen koşullandırma yüzünden onu yıllar önce direkt olarak reddetmiş erkeklerin de ilgisini çekmeye ve onları etkilemeye başladı.

Evli erkekler frijit veya otoriter karılarında tekrardan cinsel ilgiyi canlandırmak için Oyunun ne sunabileceğini merak ettiler. Boşanmış erkekler evliyken dalga geçtikleri Oyunu yeni potansiyel cinsel olasılıklar için kucaklamaya başladılar ama aynı zamanda deneyimleriyle Oyun bilgi birikimine katkıda bulundular. Sadece batı kültüründe olan erkeklerde değil, global seviyede sadece kadınların nasıl böyle olduklarına değil, neden böyle olduklarına da bir ilgi uyanmaya başladı. Oyun bilinmez olan kadınları bilinir hale getirdi. Gizemli, mistik feminenlik, oyun bilgi birikimine her yeni katkı ile çözülmeye başladı.

Oyun daha fazlasını ifade etmeye başladı. Erkekler şimdi Matrix’in kodlarını görebiliyordu: Üslubun mesajın kendisi olduğunu anladık, bizi kontrol eden feminen sosyal sözleşmeleri görmeye başladık, feminen zorunluluğun ve feminen-merkezliliğin her şeyi saran kolunu görmeye başladık ve feminen Hipergamisinin hem erkeklerde hem de kadınlarda incelikle işlenmiş sinsi ama doğal etkisin anladık. Oyun erkeklerin feminen önceliğin demirden maskesini çıkarmayı ve kadınların neden böyle davrandığını anlamaya itiyordu. Tahmin edilebileceği gibi, kadın-merkezli toplum, Oyun’un yükselişini ve genişlemesini 50’lerden 70’lere kadar olan saçma maço arketiplerin modern bir versiyonu olarak göstermeye çalıştı. Oyunun evrimleşen, daha entelektüel, geçerli formuyla maskülen her şeye yapıldığı gibi dalga geçilmeli ve utandırma yapılmalıydı. O yüzden kötü şöhretli PUA öncüleri feminen zorunluluğun açık hedefiydi. Oyunu öğrenmeyi arzulayan her erkek daha az bir erkek olarak damgalandı ama aynı zamanda oyunu bilmeyen bir erkek olarak da aşağılanırdı. Oyun için para ödeyen ya da kişisel olarak yatırım yapan her erkek PUA kültürüyle ilintilendirildi.

Modern Oyun

Oyunu marjinalleştirme ve utandırma yapmaya yönelik her çabanın ardından, feminen zorunluluk Oyun hareketinin 1990’ların ortasında olduğu gibi kolayca sindirilemeyeceğini gördü. Feminen zorunluluk, erkeği itaate zorlamak için her zaman güvendiği klişelere ve sosyal geleneklere geri döndü. 90’ların kadın merkezcilik döneminde, bu sosyal yapılar izole edilmiş, utanç içinde ve cahil erkek zorunluluğu üzerinde etkili olmuştu ama internetin evrimiyle, 2000’lerin sonlarına doğru Oyun, yakaladığı kartopu etkisiyle feminen sözleşmeler için kontrol altına alınması gereken bir tehdit haline geldi. Oyun kadınların psikolojilerinin ve genel sosyal yapıların altında yatan davranış dizilerinin, psikolojik ve sosyolojik mekanizmaların ötesine evrimleşti. Önceki evrimi hala kapsar bir şekilde, Oyun, kadınsı zorunluluğun daha büyük toplumsal ölçeğinin farkına varmaya başladı. Oyun kadınlar neden böyle sorusunun ötesine geçmeye başladı ve bugün deneyimlediğimiz cinsiyetler arası kültürel etkileşimin ne olduğunu sorgulamaya başladı. Oyun bu noktaya nasıl geldiğimizi sorguladı.

Oyun, daha geniş soruları yanıtlamak ve daha kapsamlı sorunları çözmek için belirli ilgi alanlarına göre dallara ayrıldı. Oyunun hala önceki versiyonlarına sahip olmamıza rağmen, oyun, Hristiyanlaştırılmış Oyun, Evli Oyunu, Boşanmış Oyunu, Sosyal Oyun, Lise Oyunu vb. gibi konularda genişlemeye başladı. Ancak tüm bu özel alanlardaki oyunu desteklemek için hala Erkeğin hayatında içselleştirilmiş ve kişiselleştirilmiş oyun gerekiyordu. Oyun, erkeklerin yeniden güçlenmesinin bir yolu olarak görülüyordu; hatta bugün kadınlar bile erkeklerin erkekliklerine dönmesi gerektiğini düşünüyor.

Oyun, feminizasyonun 60 yıllık etkisiyle kadınları ve erkekleri ikna ettiği olumsuz, utanç verici ve saçma arketiplerden tamamen farklı olarak, erkeklik kavramını olumlu, faydalı ve sağlam bir şey olarak yeniden tanımlıyordu. Buna Alfa de, Pozitif Maskülenlik de, ama Oyun maskülen zorunluluğun önemini yeniden hayal etmeyi gerektiriyordu. Oyun Erkeklerin kendileri hakkındaki fikirlerini değiştirmeyi gerektiriyordu. Söylemeye gerek yok ki, tüm pozitif şeylere rağmen, Oyunun yol açtığı erkek yeniden güçlenmesi feminen zorunluluğun izin vermeyeceği kadar büyük bir tehditti. Feminen zorunluluğun üzerine kurulduğu içsel güvensizliklerin kontrol edilebilmesi, her zaman erkeklerin gerçek kişisel değerleri konusundaki bilgisizliklerine bağlıydı. Erkekler her zaman güvensizliklerini gidermek ve feminen zorunluluğun kontrolünün sağlanabilmesi için kadınlara muhtaç kalmalıydı. Oyunun temsil ettiği bilgi ve farkındalık kaynağının zehirlenmesi gerekiyordu. Feminen zorunluluğun onlarca yıldır dayandığı sosyal sözlemeler artık internet-öncesi çağdaki kadar etkili değildi. Oyunun sosyal, psikolojik, evrimsel ve biyolojik alanlardaki devam eden genişlemesi, Oyunun bu eski sözleşme tarafından frenlenemediğinin kanıtıydı. O yüzden feminen zorunluluk yeni taktikler geliştirmeye başladı. Utandırma ve dalga geçme feminen zorunluluğun başvurduğu (hala öyle) ilk öğrenilen taktiklerdi. Ama Oyunun genişlemesi daha saptırıcı bir şeylere ihtiyaç duyduruyordu. Feminen zorunluluğun savunucuları, Oyunun on yıldan uzun bir sürede geliştirdiği toplumsal ivmeyi ele geçirmek için uzun zamandır reddettikleri kadınsı doğa hakkında bazı evrensel noktaları kabul etmeye başladılar.

Feminen zorunluluk Oyunun prensiplerinin kapsamlı, ispatlanabilir geçerliliğini tartışamıyordu. O yüzden Oyunu kendi amacı için değiştirmeyin yollarını aradı. Feminen zorunluluk, erkekleri kendi amacına yönelik olarak daha iyi bir kullanışlılık durumuna geri döndürmek istiyor ancak erkek özgürleşmesinin feminen zorunluluğun dominantlığını tehdit edecek kadar değil. Daha az tehdit edici olarak gördüğü gerçekleri kabul ederek, feminen zorunluluk, Oyunun onlara güç verdiğine inanan ama hala Feminen Zorunluluğa bağımlı daha iyi Betalar yaratmayı umuyor. Feminen zorunluktan tam bir özgürleşme onun dominantlığını tehdit eder, o yüzden ileri görüşlü erkekler Karanlık, Sosyopat ve Sapkın olarak damgalanır. Sadece Oyunun içine sızıp, onu kendi faydasına kullanmak yeterli olmazdı, Feminen Zorunluluk Oyunu, Şeytani Oyun vs. İyi Oyun olarak kategorize etmeliydi. Tabi ki, iyi olan Feminen Zorunluluğa hizmet eden her neyse oydu ve kötü olan ‘bencil’ bir şekilde maskülenin faydasına olan şeylerdi.  Feminen Zorunluluk Oyunun çeşitli dallarını umursamaz –doğal, içsel, evlilik oyunu vb. – sadece bu dalların kendi avantajına olacak şekilde çarpıtılabileceği ve çarpıtılamayacağı ile ilgilenir. Bu bizi bugün bildiğimiz Oyun kavramına getirir. Oyun hale evrimleşiyor ve gelecekte nereye gideceğini öngörebilme yetim olsaydı, bahsimi erkeklerin Feminen Zorunluluktan özgürleşecek olmasına oynardım. Kadınlardan özgürleşmesine değil ama Feminen Zorunluluğun koşullandırmasından özgürleşmesine. Kadınların başka seçeneği kalmayınca gelip erkeğin istediği gibi davranmaları umuduyla uygulanan ‘Kendi yoluna giden erkekler (MGTOW)’ den bahsetmiyorum ama uzun süredir devam eden Feminen-Merkezcilikten özgürleşmekten bahsediyorum.

Şüpheniz olmasın, Feminen Zorunluluk erkeklerin kendisine muhtaç olmasını ister ve her zaman diğer erkekleri bu muhtaçlıktan kurtarmaya çalışan erkeklere düşman olacaktır. Bu açıdan, herhangi bir Oyun tarzı, hatta kadının lehine olarak asimile edilmiş oyun bile, tanımı itibariyle cinsiyetçidir. Erkeğe fayda sağlayan her şey, hatta kadın için de faydalı olsa bile, cinsiyetçidir. Erkekleri Matrix’ten koparmak, koşullandırmalarını kırmak ve onları daha iyi olmaları adına cesaretlendirmek, feminen tarafından cinsiyetçi olarak tanımlanır. Kız-dünyasında, erkekleri daha iyi erkekler olmak adına teşvik etmek cinsiyetçidir.