Bu yazının içeriği
Bu kitap boyunca “Duvar” olarak adlandırdığım noktaya – kadınların Cinsel Pazar Yerinde genç rakiplerine üstünlüğünü kaybettikleri noktaya – birkaç kez atıfta bulundum. Aşağıdaki yorum, Rational Male yorumcusu ‘S’ tarafından yapılmıştır. Duvar hakkındaki bir yorumu, Duvarı ve kadınlar üzerindeki sosyo-psikolojik etkilerini detaylı bir şekilde açıklamadığımı fark ettirdi:
Evet, bu terimi daha önce bu blogda duymuştum ama gerçek hayatta hiç karşıma çıkmadı. Bunu her zaman bir kadının görünümünü kaybetmesiyle ilişkilendirmişimdir ancak tam olarak 30 yaşında olması gerektiği düşüncesi çok kesin bir hesaplama gibi duruyor… Çünkü dikkate alınması gereken birçok değişken olduğunu düşünüyorum. Örnek olarak, bir parti kızı, sürekli bronzlaşan ve sigara içen biri muhtemelen 30 yaşına gelmeden çok daha önce görünümünü kaybedebilirken, temiz yaşayan, geç olgunlaşan biri potansiyelini 20’li yaşların ortasında veya sonlarında fark edebilir. Okulumdaki erkekler arasında en popüler kızların yıllar içinde en olumsuz şekilde değiştiğini, inek veya en beklenmeyecek kızların ise daha çekici hale geldiğini gördüm. Bu gerçekten tuhaf.
Teknik olarak, Duvar, belli bir yaşa gelerek rekabet güçlerini kaybetmiş olan sporcular için bir spor terimi olarak kullanılır. Kötü şöhretli “Duvar”, aslında manosfer ortaya çıkmadan önce sinsice kadınlar tarafından icat edilmiş belirsiz bir terimdir. Eskiden kadınlar, birbirlerini cinsel rekabetten diskalifiye etmek amacıyla daha az kavgacı terimler olarak kullanırlardı. Bir kadının, başka bir kadına “duvara tosladığını” ima etmesi, ona yaşlı bir sürtük demekten biraz daha kibardır ancak gizli amaç hala aynıdır – cinsel rakibi erkeklerin çiftleşme havuzundan diskalifiye etmek.
Duvarın kullanışlı bir kelime olmasının altında daha acı verici bir gerçek yatar; kadınların uzun vadeli güvenlik ihtiyaçlarını sağlamak için erkekler üzerinde kullandıkları ilk ve tek gerçek güçleri cinsel çekiciliklerinin kaçınılmaz olarak bozulması.
İkinci dalga feminizmin altın çağında, kadınların mesajı, kolektif güçlenme ve dayanışma üzerineydi ancak bunun altında hipergamik olarak görünüşleri ve cinsel uygunlukları sayesinde etkileyebilecekleri en iyi eşle rekabet etme ihtiyacı yatar. Daha önce de yazdığım gibi, kadınlar savaşlarını psikolojik alanda yapmayı tercih ederler ve kadınların erkeklerle olan cinsel silahlarını kaybetme korkusu kadar derin bir korku yoktur. Duvar’ın eninde sonunda geleceğini bilirler ve bunun hatırlatılmasından hoşlanmazlar.
Kadınların duvarla ilgili bilgi ve korkuyu kendi aralarında rekabetçi şekilde kullanmaları erkekler tarafından fark edilmemiş değildir. Bu nedenle feminen zorunluluk, duvar hakkındaki gerçeği sosyal ve bireysel olarak mümkün olduğunca kişisel bakış açısıyla ilgili hale getirmeyi gerekli bulmuştur. Kadınların zayıflıklarına dair en rahatsız edici gerçekler gibi, feminen olan, sosyal sözleşmeler ve belirsizlik yaratarak, kadının eninde sonunda gelecek olan söz konusu güçsüzlük durumunu fark etmemeleri için erkekleri yanlış yönlendirmiştir. Kadınlar en iyi hipergamik seçenekleriyle uzun vadeli bağlılık taahhütlerini sağlamadan önce erkeklerin, kadınların aşil topuğunun farkına varmaları tehdidi, kadınların güçsüzlüklerini fark etmeleri riskinin çok büyük olması nedeniyle sosyal sözleşmeler oluşturulmasını gerektiriyordu.
Bu yüzden, cinsiyetler-arası bağlamda, Duvar kişisel bakış açısıyla ilgili bir durum haline getirilmiştir ve ‘S’ gibi kadınların duvarı daha rahat olacakları bir çerçevede ele almaları sağlanmıştır. “Tüm kadınlar böyle değil” gibi, feminize edilmiş düşüncelerin tekerleme gibi tekrarlanması, Duvarın kaçınılmazlığını kişisel bakış açısıyla ilgili bir durum haline getirmenin doğrudan bir sonucudur. Aslında, kadınların güçlenme ve özgüven kazanması için güvendikleri neredeyse tüm toplumsal sözleşmeler, Duvar korkusundan kaçınmak içindir. Cinsel Zirve Efsanesi, Biyolojik Saat Efsanesi, Kadınların Erkeklerle Eşit Derecede Cinsel Olduğu toplumsal sözleşmesi gibi, Duvar-Sonrası kadınların hala Duvar-Öncesi kadınlarıyla eşit derecede etkili cinsel rakipler olabileceğine erkekleri ikna etmek için kullanılan karmaşık toplumsal sözleşmelerdir. Bu karmaşık toplumsal sözleşmelerin hepsi Duvar korkusundan kaynaklanır. Yeterli sayıda kadın, kültürel etkiler veya kişisel durumlar nedeniyle, kendilerine uygun olduğunu düşündükleri en iyi hipergamik erkek seçeneğinden yararlanamadıklarında, toplumun, Duvar’ı geçmiş kadınların da, zirve zamanlarındaki kadar arzu edilebilir olması gerektiğine inanması için eğitilmesi gerekmektedir. Bunu feminize olmuş toplumun, maç başladıktan sonra kale direklerinin yerini değiştirmesi gibi düşünebilirsiniz. Kadınlar için Duvar korkusunun oynadığı rolün ciddiyeti ve yaygınlığı işte bu kadar büyüktür – feminize edilmiş toplum, adeta bundan kaçınmak için yapılandırılmıştır.
Cinse Pazar Yerinde Yön bulmak yazısını yazdığımda, kadınların tipik olarak “duvara” çarpma yaşlarının 30 olduğunu söylememde birkaç faktörün kombinasyonu etkili oldu. En önemlisi, çoğu kadının sonraki jenerasyon kadınlarla olan rekabet kapasitelerinin, cinsel zirve dönemleri olan 22-24 yaşlardan sonra azaldığını fark etmesidir. Ancak Duvar denkleminde anlaşılması gereken bir de erkek tarafı vardır. 30 aynı zamanda erkeklerin (varmaları gereken) kendi daha uzun sürecek olan cinsel piyasa değerlerini ve potansiyellerini fark ettikleri (fark etmeleri gereken) bir yaştır. Bu, bir kadınların Duvar’ı yorumlamasını etkiler. Bir erkek daha önce erişiminin kısıtlı olduğu daha genç kadınların cinsel ilgisini alma kapasitesine sahip olduğunun farkına varınca ve duvarın eşiğine yaklaşan kadınların daha çok farkında olur. Ve şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Duvar korkusu yaşayan kadınlar, kendilerinden daha genç kadınları tercih eden erkekleri çocuksu ego sorunlarının olduğunu söyleme, utandırma yapma vb. gibi suçlamaya başlarlar.
Duvarı sadece fiziksel çekicilik açısından ele aldığımızda, Duvar’ın kadınlar için taşıdığı büyük resmi ve ilişkiyi göremiyoruz. Duvar, sadece fiziksel bir mesele değil, aynı zamanda psikolojik de bir meseledir. Liseden tanıdığınız kızların fotoğraflarını şimdiki 40+ olan sosyal medya fotoğraflarıyla karşılaşmak çok basittir (ve eğlencelidir), onların duvara nasıl kötü çarptığını görebilirsiniz. Kadınlar için göze çarpan istisnaları bulmak ve 3 çocuğu olan, Ms. Fitness USA yarışmasında yarışan harika bir 38 yaşındaki kadını örnek göstermek de kolaydır. Bu, kadınlara kendi yaşlanma süreçleri hakkında umut duygusu verir. Ancak Duvar, yalnızca fiziksel bir durumdan daha fazlasıdır; kadının Duvar’a ulaşma sürecini hızlandıran veya yavaşlatan koşullarla da ilgilidir.
Bunların kayda değer istisnaları var mı? Elbette, ama bu istisnalar ortada olanı kanıtlar nitelikte. Ve bu, o kadar baskın bir korku şeklinde ortaya çıkar ki, modern toplum bu korkudan kaçınmaya yardımcı olmak için yeniden yapılanmaya ihtiyaç duymuştur. 38 yaşında, kariyer sahibi, bekâr ve 3 çocuk annesi bir kadının fitness yarışmalarında yarışması, sadece Duvar korkusu nedeniyle bir kahraman olarak kabul edilmesine neden olur.
Hiçbir şey, kadınlar için kendi değerinin farkında olan bir erkek kadar tehdit edici ve aynı zamanda çekici değildir.
Burada “tehdit” kelimesini kötü niyetli bir anlamda kullanmadığımı belirtmek isterim. Şiddet veya çatışma gibi çağrışımlar akla gelebilir ancak “tehdit” bir meydan okumadır – bununla başa çıkma şekli önemlidir. Daha önce bir yazımda belirttiğim gibi:
Kadınların cinsel stratejisi şizofreniktir – ideal olarak, kadınlar başkalarının da sevişmek istediği bir erkek ister, erkeğin cinsel pazar değerini belirlemek için, erkeğin çevresinde kadının rekabet edebileceği başka kadınlar olmalıdır veya en azından erkek dolaylı olarak bu sosyal ispatı göstermelidir. Bu nedenle, kadınlar erkeğin seçeneklerini kısıtlamak ve aynı zamanda erkeğin bu seçeneklere sahip olduğunu bilmek isterler.
Güvenliği ve sağlayıcılığı isteme ile çekici bir erkeğe olan uyarılma arasındaki içsel çatışma kadınların shit testlerinin temelidir. Tabak Teorisi 4 yazımda da belirtildiği gibi:
Temel olarak shit-testler kadınlar tarafından şu faktörlerden biri ya da kombinasyonlarını belirleme amacıyla kullanılır:
Kadınların “shit test” yapması psikolojik olarak evrimleşmiş ve beyinde kablolanmış bir hayatta kalma mekanizmasıdır.
Kadınlar, erkeklerin bir kadının büyük göğüslerine bakması kadar otomatik ve bilinçaltında shit test yaparlar. Bunun önüne geçemezler ve çoğu zaman, erkeklerin güzel bir göğüs veya harika bir kalçaya bakması gibi, bunu fark etseler bile yapmaya devam ederler. Erkekler cinsel müsaitliği doğrulamak istedikleri gibi, kadınlar da erkeğin maskülen üstünlüğünü / özgüvenini doğrulamak isterler. Bir kadın için, kendi değerinin sağlıklı bir biçimde farkında olan bir erkekle karşılaşmak tehdit oluşturur. İşte burada kadınların dikkatini çeken, uğrunda rekabet edilen ve bunun farkında olan bir erkek vardır. Bu, feminen emirin küçük düştüğü noktadır; fişten çekilmiş olmak, yüksek cinsel pazar değerine sahip olmak ve bunun bilincinde olmaktan gelen özgüvene sahip olmak.
Bu nedenle, kendi cinsel stratejisini desteklemek ve gerçekleştirmek için, erkeğin kendine olan güvenine şüphe tohumları ekilerek meydan okunmalıdır. Bu nedenle, çeşitli şekillerde, hem bilinçli hem de bilinçaltında, ona “Gerçekten kendinden emin misin? Kendini o kadar harika mı sanıyorsun? Belki de sadece egoistsindir?” diye sorarlar.
Bu örnekte, kadınların cinsel stratejisinde yer alan çatışmayı görebiliriz; kendine güvenen, Alfa bir erkek istemektedir ancak erkeğin diğer kadınlarla olan seçeneklerini kendi cinsel piyasa değerini doğru bir şekilde tahmin edebilecek kadar iyi kullanması konusunda yeterince özgüvenli değillerdir. Bir erkeğin bir kadının gerçek cinsel piyasa değerini belirleme konusundaki belirsizliği, feminen zorunluluğun temel aracıdır. Erkeğe özgüvenini ve kabul görmüş değer duygusunu veren aynı özellikler, kadınların ilişkilendirilmek istedikleri şeylerle tamamen aynıdır. En baskın ve kontrolcü eş bile arkadaşlarına, evlendiği AFC’nin “gerçek bir erkek” olduğunu söylemek ister ve onu özel olarak azarladıktan sonra bile bu şekilde savunur çünkü onunla ilişkilendirilmek, kendi benlik imajına etki eder. Diğer erkeklerin yerinde olmak istediği ve diğer kadınların yatmak istediği bir erkekle olmak, kadın için böyle bir erkeği cezbetmek ve onunla ilişkilendirilmek için eşit veya daha yüksek bir değere sahip olduğunu onaylar. Kadınlar bir erkeğin aldatmasını istemez ama bir erkeğin aldatabilecek potansiyele sahip olmasını sever. İşte tehdit ve çekicilik burada ortaya çıkar. Kadınlar, kendi değerine güvenen bir erkek istemektedir; bu seksi bir özellik olsa da, erkek bunun ne kadar çok farkında olursa, seçeneklerini daha iyi anladıkça, kadın daha büyük bir anksiyeteye sahip olmaya başlar. Bu nedenle, maskülen özdeğerin tamamen farkına varılmasını limitleyen, kadın cinsiyeti arasında standartlaşmış sosyal sözleşmelerinin geliştirilmesi gereklidir. Bu nedenle, erkeklik alaya alınır, erkekler kendi cinselliklerinin kölesi olarak karakterize edilir ve maskülenlik şüpheyle sorgulanır.
Dünya çapında, feminen zorunluluk, kendi gerçek Cinsel Pazar Değerlerini bilmek isteyen erkeklerin çabalarında kafa karışıklığı yaratmak için belirsizliğe güvenir. Sosyal sözleşmeler aracılığıyla, feminen zorunluluk, erkeğe kendi Cinsel Pazar Değerinden psikolojik olarak şüphe duymaya zorlar ve kadınlar kendi cinsel stratejilerine uygun olarak bu konuda son söz sahibi ve belirleyicileri haline gelir.
Kadınların nispeten daha kısa bir süre boyunca yüksek cinsel çekicilik dönemine sahip olmaları nedeniyle, erkeklerin kendi cinsel pazar değerlerini yavaş ama sürekli bir şekilde arttığından mümkün olduğunca uzun süre haberdar olmamaları son derece önemlidir. Bu, kadınların hipergami adı verilen temel hedeflerini gerçekleştirmeleri için gereklidir: kadın bu dönemde etkileyebilme kapasitesi olan en iyi genetik ve en iyi sağlayıcılık seçeneklerine erişmek ister. Bir erkek, bir kadına monogamik bir taahhüt vermeden önce kendi cinsel pazar değerinin farkına varırsa, kadının cinsel stratejisi boşa çıkar.
Hata, bu tür düzenlemelerin tamamen büyük bir kadın dayanışması komplosu olarak tasarlandığını düşünmektir. Bu, toplumsal yapıların nasıl işlediğini bilmeme durumunu gösterir. Bir toplumsal düzenlemenin işleyebilmesi için, toplum tarafından resmi bir şekilde kabul görmeksizin, tekrarlanması gereklidir – yani düzenlemeyi gözlemleyerek, içselleştirerek ve düşünmeden kendimiz de tekrarlamak suretiyle öğreniriz. En iyi toplumsal düzenlemeler fark edilmeden ve sorgulanmadan yerleşmiş haldedir çünkü onları görmek, içselleştirmek ve düşünmeden tekrarlamak suretiyle öğrenmişizdir. Bu nedenle, erkekleri kadınları anlamaya çalışmaya zahmet etmemeleri konusunda teşvik etmek, kendiliğinden bir toplumsal sözleşmedir. Perde arkasındaki adamı görmek isteme, sadece durumu olduğu gibi kabul et, gösterinin tadını çıkar, bu şekilde daha iyi olursun. Bu, “Oyun”un kadın cinsel stratejisine karşı oluşturduğu tehdittir. Erkeklerin cinsel pazar değerleri ve bu değerin nasıl geliştiği hakkında yaygın olarak paylaşılan ve objektif değerlendirmeler, feminen cinsel stratejinin antitezidir. Kadınların en büyük korkusu, “seçen” yerine “seçilen” olabilecekleri ihtimalidir.
2 Comments
Abi merhaba
Ben day game öğrenmek istiyorum.
Bir kaç farklı yerden eğitim aldım. Açıkcası her kafadan farklı bir ses çıkıyor. İnstagram sayfalarına baksan herkesin öğrencileri sonuç alıyor. Nasıl oluyor anlamıyorum.İstanbul’a gelecek durumum yok onun için online koçluk almak istiyorum. Bana yardımcı olur musun?
Ben 2 saatlik yayın yaptım, izle aklına uyuyorsa katıl:
https://www.youtube.com/watch?v=RgdrYaXshGE&t=2748s