Bu yazının içeriği
Fişten yeni çekilmiş erkeklerin kesin standartları ve prensipleri aramayan karşı bir eğilimleri vardır. Yakınlık kurmaya karşı çok uzun süredir umutsuzluk yaşayan bir adamı, en acil problemini çözmesi için reçete edilmiş bir programı uygulamak istedi diye suçlayamazsınız. “Tamam, kızları elde etmek için ne yapmalıyım? Bunu mu giyeyim? Şunu mu söyleyeyim? Böyle mi davranayım?…”
Tam olarak bu tarz kelimesi kelimesine, bir aşırı uçtan diğerini savrulan düşünme eğilimi çoğu fişe takılı erkeği Oyunun taraftarlarına ve oyunun kendisine şüpheli yaklaşmasına neden olur. Tavus kuşu teorisiyle bir stile sahip olmak arasındaki farkı anlayabilmek bu büyük karmaşalardan bir tanesidir. “Komik bir şapka mı giymeliyim? Siyah oje süreyim? Defol git buradan!…” Oyun kavramına yeni olan çoğu erkek, Tavus kuşu teorisinin daha aşırı yönlerini bir stil sahibi olmayla karıştırıyorlar. Bu ‘sıradan’ erkekler için çok tuhaf bir ilerleme çünkü onlara çok uzun süre boyunca Sadece Kendin Ol denmiş. Şu tarz şeyler söyleyerek kendilerini rahat hissediyorlar: “Beni olduğum kişi olarak sevmeyecek bir kızla olmak istemiyorum” ancak diğer yandan neden 29 yaşına kadar bir kızı bile öpememiş, kızlarla buluşmaya çıkamayan bir bakir olduklarını merak ediyorlar.
Bir görünüme sahip olmak önemlidir. Fiziksel çekiciliğin temeli her bir kız için koşula bağlı olacaktır, her zaman aklında tut, görünüş durumsaldır. Dövmeli bir “Pislik erkek” tarzı arketipi bir görünüştür. Göz kalemi, siyah oje ve emo dar kot pantolon bir görünümdür. Armani takım elbise giyen adamın da bir görünümü vardır ve daha düzinelerce fazlası. Asıl nokta şu ki, kadınlar role uygun karakteri seçmek için çalışan cast ajansları gibidirler. Ama “görünüş”, “herhangi” bir görünüm anlamına mı gelir? Bu adamlardan bazıları çok tuhaf görünür, belli bir kadın grubu tarafından aranılan ilginç bir karaktere uyduklarını hayal etmek zordur.
Herkes günün her gün ve her durumda belli derecede rol yapıyor. Çalıştığım yerde eğer istersem kot pantolon ve t-shirt giyebiliyorum ama bundan daha klas giyinmeyi tercih ediyorum, neden? Çünkü gerekmediği halde giysem bile, belli bir saygı getiriyor. Bir kulüpteyken, diyelim ki yeni bir ürün lansmanı yapıyoruz, büründüğüm kişilik ve kıyafetim ortama uyum sağlamak için değişir. Mystery gibi göz alıcıi bir PUA, markete bir içecek almak için, yüksek tabanlı botlarını ve silindir şapkasını giyerek gitmez. Hala tavus kuşudur tabi ama seviyesi çok daha azdır çünkü onun gibi erkekler çeşitli ortamlarda neyin dikkat çekeceğini bilir. Gene Simmons’ın sahne kıyafetlerine benzeyen bir görünüşle kimse kulübe gitmek istemez ve bu görünümü olmayan çoğu erkeğin alay konusu yaptıkları bir şeydir – aşırılıklar. Aşırı pislik tarzı, aşırı Emo, Aşırı Amerikan Choppers tarzı vb. bu kişileri kolay hedef yapar ama bu bir görünüme sahip olmanın amacı bu değildir.
Tavus kuşu bir tarz değildir, işlevsel bir PUA becerisidir (sahne kıyafetleri kullanırlar). Bunu etkili bir şekilde uygulamak için bir stil anlayışına sahip olmak gerekir ama tavus kuşu becerisi, genel görünümünüzden ziyade belirli durumlar için dikkat çeken unsurların kullanımıyla ilgilidir. PUA öğretileri henüz emekleme aşamasındayken, tavus kuşu fikri üzerinde çok düşünülmesi gerekmeyen bir şeydi. Aslında tarih boyunda çapkınlar tarafından her zaman bilinen bir kavramdı. Uygulaması zor bir şey değildi, sosyal olarak en zeki insanlar (hatta hayvanlar) kendilerini sürüden ayırmak için bunu kullanırlardı. Herkes bir derecede tavus kuşudur. Bir durum için sadece bir kravat seçmek veya ayakkabı seçmek zararsız olabilir ama bilinçaltında belirli durumlarda belirli öğeleri seçer ve tercihler geliştirirsiniz çünkü görünümünüzü ve dolayısıyla bunlar dikkat çekme olasılığınızı arttırır.
Tavus kuşu teorisinin arkasındaki niyet ince bir şekilde farklılık yaratmaktır. İlginç bir şekilde (belki de öyle değildir), güzel ve pahalı ayakkabıların bazı kızlar için doğal çekim oluşturduğunu fark ettim. Kadınların ayakkabılara olan takıntısını düşününce bu şaşırtıcı değil. Kadınların üstü-kapalı iletişime, vücut diline, görünüşe, sözel olmayan ipuçlarına vb. hassaslığı hatırlanması gereken bir şeydir. Kısa bir bakışla birini diğeri ile hızlıca karşılaştırır ve bir kadının kız-hiyerarşisindeki yerini tespit eder. Aynı şeyi çekici buldukları erkeklere karşı da yaparlar. Tavus kuşunu uygulamaya yeterli cesaret ve rahatlığı olan oyun farkındalığı yeni olan erkekler, az miktarda kullanımın yeterli olduğunu anlamazlar. Senin oyunun tavus kuşu değildir, o sadece balıkları çekmek için kullanılan gösterişli bir yemdir. Balık kancaya gelince oynamasını sana kalır.
Bir keresinde yas tutmanın 5 aşaması hakkında bir makale okumuştum ve önce gerçeği reddedip, sonra kabullenme aşamasına nasıl gelindiğini anlatıyordu. Evet, biliyorum, bu tür popüler, modası geçmiş psikoloji listelerine yapılan saçma yorumların sonu gelmiyor ama ben bunun bir AFC’nin Matrix’de fişten çekilmesine nasıl uyarlanabileceğini merak ediyordum, o yüzden biraz araştırma yaptım ve blogumda bunu buldum:
Forum üyelerinden tonlarca özel mesaj alıyorum ve arkadaşlarının, tanıdıklarının başından geçen, yeni atlatılmış, korkunç ilişkiler ile ilgili başlıkları ve onlara fişten çekilmede yardım ederken nasıl katı bir dirence rastladıklarını okuyorum. ‘Kabullenme’ sürecine bakınca neden olduğunu merak bile etmiyorsunuz.
*Bu liste sonradan eklenen, tamamen orijinal olmayan ve tartışmalı bir konu ama fişten çekilmenin sonrasında yaygın etkiler olduğu için önlem amaçlı ekledim.
Bu bölümü okuyucularıma göre yazdığım en önemli Rational Male makalelerinden biriyle bitireceğim. Bunu sona sakladım çünkü gözleriniz açılırken, sen ya da tanıdığın insanlar Oyun / Kırmızı Hap farkındalığına sahip olma düşünümü konusunda endişelendiğinizde aklınızda tutmanız gereken en önemli şey budur. Karanlık Üçlü veya Oyunun Karanlık Yüzü adı verilen konu, becerikli bir oyuncunun yeni öğrendiği kırmızı hap süper güçlerini, kendi ve insanlığın daha büyük yararı yerine kötü niyetli bir şekilde kullanabileceği konusunda çokça tartışma yapılır. Oyun farkındalığı olan kadınlar – Oyunun yalan olduğu illüzyonunu devam ettirme rolü yapmaktan tükenmiş olanlar – oyunun gerçekliğini kabul etmeleriyle birlikte, erkeklerin Oyunu kadınların yararına kullanmaları konusunda kendilerine borçlu olduklarını hissedebilirler. Hatta son bir çabayla kadınlar hala feminize olmuş kültürleşmenin araçlarına tutunuyorlar:
“Peki, tamam, bizi yakaladınız, Oyun gerçekten kadınların istediği bir şey, hipergami kadınlığın yasasıdır ama şimdi onu, yeni cins Oyunu gelişmiş Beta erkekleri feminen-merkezli monogamiye uydurarak, toplumun daha yararına olacak şekilde kullanmak sizin sorumluluğunuz. Sizi uzun süre kölelikte tutan büyük illüzyonu kabul ettiğimiz için bize güvenlik borcunuz var.”
Bu oyun farkındalığı olan kadınların ve sempatizanı erkeklerin bir ithamı, Oyunun iyi (kadın dostu, feminize olmuş monogami dostu) ve kötü (manipülatif, poligamik, erkek-merkezli) kamplara bölüyorlar. Hatta Oyunun erkeklerin yolunu aydınlattığının kabulünde bile, feminen buyruk hala Oyunun uygulanmasını kendi amacına hizmet edecek şekilde kategorize etme peşinde. Erkeklerin kendi cinsel stratejileri için bazı araçlara erişimlerinin olabilmesi bile çok korkunç bir tehdit olarak algılanır; Oyun kadın-zorununluluğu ve feminen-merkezli sosyal normları gözetecek şekilde iyi ve kötü olarak ayrılmalıdır. Varsayılan olarak bu, kadınlar için sosyal olarak doğru ve erdemli bir endişe olarak kabul edilir. Kadınlar için oyun git gide inkâr etmesi ve yanlış yönlendirmesi daha zor bir hale geliyor, onu kabul etmedeki doğal sonraki adım, kabul edilebilir kullanımını belirlemektir. Hipergami kadınlar için çirkin bir gerçektir, “kadınlar sadece böyledir” şeklinde karakterize edilmiştir – evrimleşmelerinin talihsiz bir mirası şeklinde. Ancak feminen önceliği devam ettirmekle ilgilenenler tarafından, erkeklerin tarafında Oyun, en kaba formu olan “karanlık sanatlar” olarak karakterize edilmiştir.
Ortak tanımlamaya göre, Karanlık Üçleme üç kişilik özelliğinin birleşimidir: Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati. Hepsi de kişiler arası ilişkilerde tiksindiricidir. Bağlama bağlı olarak, bu sosyopat kişiliğe uygun bir değerlendirme olabilir ama Oyunun tamamı için doğru olmayan bir değerlendirmedir. Oyun daha geniş ölçekte kabul gördükçe çaresizlik yaratır, feminen zorununluluk sıradan erkeklerin (Beta olarak görülenler) aklını feminen Matrix’ten serbest kalmalarını sağlayacak araçları kucaklamamaları için çelmeye çalışır. Oyunu, Karanlık Üçleme ile ilişkilendirmek bu süreci daha kolay hale getirir çünkü feminen zorunluluk neyin sosyal, neyin anti-sosyal olduğunu tanımlama konusunda otoritedir.
Bu durumda sorun, Oyunun hangi kullanımlarının sosyal ve anti-sosyal olarak kabul edilebilir olduğunu tanımlamaktır. Tahmin edilebileceği gibi, Oyunu kabul eden kadınlar, Oyunu kendi kişisel koşullarına ve yaşamlarının belirli bir evresinin önceliklerine uygun terimlerle tanımlamak isteyeceklerdir. Ancak, böyle farklı koşullar nedeniyle, sonuç olarak Oyunu kabul eden kadınlar arasında Oyunun uygun kullanımı konusunda birçok anlaşmazlık çıkacaktır. Feminen erkekler için bu çok kafa karıştırıcı bir tartışmadır. Zaten onlar için kadınların piçleri sevmesi de yeterince kafa karıştırıcıdır (hayatlarının yarısında kadınlar tarafından tam tersi söylenmiş olsa bile) ama Oyunu-kabul eden kadınlar için hala “kaliteli” olduklarını düşündükleri sevilebilir Piç benzeri nitelikler ile şeytani, suiistimalci, manipülatif, “karanlık sanat” Piç’in sadece mevcut koşullar ve önceliklerle bağlantılı olmayan yönlerini tartışmak yutması acı bir haptır. Fişe takılı olanlar ve yeni fişten çekilmiş olanlar bu uyuşmaz bir durumdur, onlar feminen-merkezli toplumun onları ikna ettiği ahlak idealleriyle uzlaşmakta zorlanırlar.
Hipergami ve Oyunun daha geniş kapsamlı anlaşılması, aydınlanmış bekâr erkekler için kullanışlı araçlar sunarken, Oyunu kabul eden, fişe takılı Beta erkekler onu hala sadece kadın zorunluluğunu – uzun vadeli sağlayıcı monogamiyi – tatmin etmek için bir araç olarak görmeye devam edecektir. Bu anlatıdan herhangi bir sapma, Oyunu kişisel büyümesi, kişisel zevki için kullanan veya kendi cinsel stratejini uygulayan herhangi bir erkek topluma (feminize olmuş) karşı suçlu olacaktır. Toplumun iyiliği feminen zorunluluk tarafından tanımlanmaya devam ettiği sürece, bu tanıma karşı olan her şey şeytani, zararlı, anti-sosyal ve manipülatif sosyopatlık olarak görülecektir.
Gerçek seni özgür bırakır ama bu gerçeğin daha az acı vereceği anlamına gelmez ya da daha hoş görüneceği ve gerçeğin gerektirdiği sorumluluklardan seni kurtarmaz. Fişten çekilmeyle yüzleşen erkeklerin en büyük engellerinden biri Oyun ve cinsiyet ilişkileri konusundaki yeni farkındalıkla birlikte kabul etmeleri gereken zor gerçeklerdir. Bu gerçekler arasında, uzun süre boyunca rahat idealler ve sevgi dolu beklentiler olarak gördüğünüz şeylerin aslında yükümlülükler olduğunu fark etmek de vardır. İstersen onlara yalanlar de ama sıklıkla sisteminden uzaklaştıracağın şeyler ölçüsünde buna belli bir umutsuz nihilizm de eşlik edecektir. Umutsuz değilsindir ama yeni bir sistem yaratıyor olduğunu görecek iç görüden yoksunsundur – üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabileceğin bir sistem. “Karanlık Sanatlar” yok, bu sadece feminen zorunluluğun seni Matrix’e geri çekmek için gösterdiği ümitsizce son çaba. Sadece Oyun var ve onu kabul etme derecen ve onu ne kadar rahat bir şekilde kullanabildiğin. Eğer onu monogamik uzun süreli ilişkin için karşılıklı fayda, sevgili ve saygı için kullanacaksan bu senin seçimin, başarının ya da başarısızlığın temelinde Oyunun olduğunu bil. Eğer bunu, birden fazla ilişki yürütmek, kadınların başka erkeklerin etkisinden kurtulmasını sağlamak ve kişisel tatminlerine dayalı bir aşk hayatının tadını çıkarmak için kullanacaksan, bunun da “Oyunun” temel prensiplerini anlamanıza bağlı olarak var olup yok olacağın anla.
Alfa doğası gereği ne soylu ne de acınacak durumdadır, Oyun da doğası gereği ne iyi ne de şeytanidir. Gücün 48 Yasası kitabının giriş bölümünde, yazar Robert Greene güçle ilgili aynı şeyleri söylüyor. Güç ne iyi, ne de şeytanidir, sadece güçtür ve gücü kullanma kapasiten, onu kullanmadaki rahatlığın, gücün prensiplerini geçersiz kılmaz. Benzer şekilde, bu prensipleri kabul etmedeki rahatsızlığın ve yetersizliğinde gücün senin üzerinde kullanılmasının sonuçlarından da seni muaf tutmaz. Yazılmamış olan Gücün 49.Yasası gücün kullanımını reddetmektir veya onu ahlaki ve sosyal yönden şeytanlaştırmaktır. Oyun teorisinin yaygınlaşmasıyla bu feminen zorunluluğun gösterdiği tepkidir. Feminen merkezli toplum tarafından erkeklere koşullandırılmış ahlak, etik, onurlu, erdemli idealler ve yükümlülükler yerleştirilmiştir. Oyunun kabul edilebilir tanımı yaparlarken de aynı oyunu kendi amaçları için şeytanlaştırmışlardır.
2 Comments
abi kızla konuşurken kızla nasıl yakınlışacağız, fiziksel teması nasıl arttırabiliriz öpüşmeye nasıl gideriz yani o anı yaratabilmek istiyorum, . dha first kissi vermedim tecrübem yok bu konuda bilgimde
2 Yıldır takip ediyorum çok başarılı işler yapıyorsunuz.Erkeklerin uyanması gerekli verdiğiniz emeklerden dolayı çok teşekkürler.