Bu yazının içeriği
Kadınların monosferdeki korku oyununa olan orijinal kızgınlığı, ilişkide çerçeveyi sürekli olarak kontrol altında tutmak için bir çeşit korku aşılama fikrini öne süren bir gönderi ile başladı. Doğal olarak, kadınların bu aleni kontrol durumuna koşulsuz tepkisi tüm korku fikrini şeytanlaştırmak şeklinde oldu. Düşündüğünüzde, korku, sunulduğu şekliyle, partnerin kaybolan yakınlığını canlandırma görevi görür ve bu kayıptan doğan etkileri (duygusal, finansal, ailesel, kişisel vb.) giderir. Korku hissiyatını desteklemenin böyle bir aleni deklarasyonu, canavarsı bir erkeğin sahipleniciliği ve güvensizliği uğruna kadınını duygusal köle haline getirmesini çağrıştırmaktadır. Bence korku oyununun tüm bu sansasyonelliği arasında kaybolan şey, korku oyununun çok daha geniş bir ölçekte uygulanabilirliğidir.
John adında iyi bir arkadaşım var, 37 yaşında. Bu adamı seviyorum. O, 30 yaş civarında kendisi olmaktan vazgeçti. ‘Kazayla’ meydana gelen bir hamilelikten sonra doğru-şeyi-yap mottosuna bağlı kalarak çok genç bir yaşta evlendi, bu gelecekte sahip olabileceği diğer seçenekleri keşfetme fırsat penceresinin kapanması anlamına geliyordu. Karısı ikinci hamilelikten sonra kendini saldı, bir plaj topuna dönüştü ve o da onu takip etti. Oyunun zirvesine geri çıkması çok fazla bir şey gerektirmese de, böyle bir isteği yok.
Şimdi, John’un durumunu detaylıca açıkladıktan sonra, onun ilişkide korku manipülasyonuna benzer bir şeye katılacak en son aday olacağını düşünebilirsiniz ve haklısınız ama o ve onun gibi erkekler sıklıkla farkında olmadan karılarının veya kız arkadaşlarının korku-oyununa katılırlar. Bununla birlikte John görünüşü veya oyuna olan habersizliği nedeniyle bir kadını spontane bir şekilde etkileyecek biri değil, ailesi için olağanüstü bir sağlayıcıdır. Programcı olarak çok sıkı çalışarak, ailesinin tek geçimini sağlıyor – tek başına karısının eğitim masraflarını karşılıyor. Ek olarak çok özenli bir baba, koca ve evi konusunda elinden her iş gelen bir erkek.
Tüm bunlara rağmen, karısı biraz huysuz olma eğiliminde, düzenli olarak ona gözdağı verir, annesi aynı kişiliği ergen kızlarını da geçirmiştir. Ancak tüm pasif-agresif küçümsemelere rağmen, John’un karısı gördüğüm en sahiplenici kadınlardan biri. John, nerede olduğu konusunda tam bir gözetim altında yaşar. Karısı onu, söylediği yerde mi diye arar ve sürekli olarak striptiz kulübe kaçtığından (benim bilgime göre, o bir striptiz kulübe adımını bile atmadı) veya başka bir kadınla ilişkisi olduğundan şüphelenir. Durum öyle bir noktaya gelir ki, karısının onun daha iyi bir kadın tarafından kapılmasından yana bir kaygısının olduğunu düşünmek komik ama işte var, korkunç rekabet kaygısı düşük özgüvenli bir kadında gerçekçi olmayan bir olasılığın gerçekleşeceği şeklinde bir huzursuzluğu tetikler.
Tanıdığım en nevrotik ve sahiplenici kadınlardan bazıları, amatör vücut geliştiricilerin kız arkadaşları ve eşleriydi. Bu kızların çoğu, hatta fitness yarışmacıları bile, ya çok kendine güvenmeliydiler veya Erkeklerinin diğer kadınlar tarafından ne kadar arzulandığını sürekli hatırlayarak kontrol taktiklerine ve sahipleniciliğe başvuruyorlardı. Hatta açıkça böyle bir durum söz konusu olmasa bile, erkeklerinin arzulanabilirliği onları bu noktaya getiriyordu. Fiziksel olarak çok seçkin seviyede erkeklerin sevgi ve arzusuna sahip olmalarına rağmen, bu yine de doğuştan gelen korku hissiyatını yatıştırmıyordu. Monosfer bloggerı Dalrock, bir erkeğin porno “kullanmasının” karıları tarafından nasıl zina ile eş değer tutulduğu hakkında sonsuz miktarda yazı yazdı. Erkek cinsel tepkisinin sürekli olarak hastalıklı hale getirilmeye çalışılmasının ötesinde, Ye, Dua Et, Sev mottosunu takip eden, evlilikten nakit ve ödüllerle ayrılmak isteyen kadınlar için bu kolay bir kaçış yolu. Ancak, kadınların bu, eş değer tutmasının temel nedeni, sıklıkla şişirilmiş, “porno starı ideal, mükemmel fiziğiyle ve hiçbir normal kadının yaparken rahat olamayacağı cinsel akrobasiyle” rekabet edemeyecek olmalarından kaynaklanır. Erkeklerin cinsel iştahlarının çeşitliliği göz önüne alındığında bu yüzeyde gülünçtür ama bu kadınının üzerinde korku oyununun baskınlığının bir göstergesidir. Erkeğin cinsel iştahının detayları önemli değildir , kadın kendini rekabette yetersiz hisseder ve yakınlığı kaybetmekten korkar.
Erkeklere uzun süreli ilişkisinde rekabet anksiyetesini doğrudan teşvik etmesini önerdiğim için bile, femosferden çok fazla düşmanlık görüyorum ama bu büyük kızgınlığın altında yatan neden, kadınlardaki önceden var olan korku durumunun yüzeyin altındayken zar zor tolere edilebilir, açığa çıktığında ise çok daha az tolere edilebilir olmasıdır. Korku, bu bağlamda, kadın Duvar aşamasının ötesine geçtiğinde ve yeni bir partnerle tekrar sağlayıcı bir güvenlik ilişkisi kurma kapasitesinin azalması ile yaşadığı güvenlik kaybının korkusudur. Aslında, kadın merkezli yasaların, boşanmada kadınları nakit & armağanlar ile ödüllendirmesinin ana nedeni tam olarak bu korkudur. Bu korku o kadar güçlüdür ki, başarısız bir evlilikten sonra, Duvar aşamasından sonra, hamilelikten sonra vb. kadının uzun-vadeli sağlayıcılığı elde etme konusunda becerisinin azalması bu konuda yasal güvenceler yaratma ihtiyacı doğurmuştur.
Korku, bunun için daha iyi bir terim yok, bir kadın koşuludur. Arzuyu artırmanın ve sosyal kanıtı göstermenin bir yolu olarak diğer kadınlarla günlük şekilde flörte dönmeyi önermiş olmama rağmen, bu rakabet anksiyetesini teşvik etmenin tek ve en iyi yolu değil. Aleni flört bu anksiyeteyi körüklemenin etkili bir yolu değildir, oysa alışıldık rutinlerde ince değişimler hayal gücünü tetikler. Fikir, kaybetme korkusu doğuran sürekli bir dehşet yaşatmak değildir, bunun yerine üstü-kapalı, ince, yüksek değer göstermektir; özellikle de kadının dikkati rahat, rutin aşinalıklarından uzaklaştığında ve diğer kaynaklardan öfke ve drama aramaya başladığında.
Bazen, bu hayal gücünü harekete geçirmek için tek yapılması gereken spor salonuna gitmek, daha iyi giyinmek, terfi almak, iş için seyahat etmek, rutinini değiştirmek, Oyun zihniyetini edinmek, yeni (veya eski) bir arkadaşla takılmak, kadına karşı arsız & komik olmak – kadını alındırma riskine girmek olabilir. Çoğu kadın vajinalarının erkekleri ömür boyu esaret altında tutmak için yeterli olduğuna inanır, kadının Cinsel Pazar Değeri düştükçe ve bir erkeğin aldığı takdir arttıkça, bu kadınları kaybetme korkusunu kontrol etmek için yeni şemalar benimsemeye zorlar. Bu ticaret fuarı için Las Vegas’a gittiğinde ve önceki gece karın geceyi burnundan getirdiyse, bu yeni şemelardan birini deneyimliyorsundur. Bunu yapmak için çok şey gerekmez, çoğu zaman hafif bir dokunuş yeterli olur. Hatta iyi bir korku oyununun senin tarafından başlatılması gerekmez. Sıklıkla, kadınlar bunu kendi başlarına yapacaktır veya senin arzulanabilirliğini onaylayacak sosyal kanıtlar keşfedeceklerdir. Kadınların kaçınmaya çalıştığı bu kaybetme korkusu ışığında, kadının korkularını yatıştırmak için daha sempatik bir yaklaşıma yönelen erkekler olabilir. Bu, burada bahsetmeye değmez çünkü bu zaten çoğu erkeğin uzun vadeli ilişkilerinde içgüdüsel olarak kullandıkları genel bir düşünceliliktir – sürekli sevgi güvencesi verme ve korkuları yatıştırmak için fedakârlık. Benim arkadaşım John gibileri sürekli bir yatıştırma stratejisini izleyeceklerdir.
Açık konuşalım, kadınların büyük çoğunluğu bu durumun kendilerini ele geçirmesine izin vermeyecek kadar güvendedir ve aşırı vakalarda gerçek nevrotiklik ortaya çıkar. Popüler inancın aksine ben Oyunun Karanlık Üçleme metodolojisini savunmuyorum. Bunun etkisiz olduğunu düşündüğümden değil, doğru bir Oyunla bunlara gerek bile olmadığından. Karanlık sanatlar sadece aşırı vakalarda kullanılmalıdır ve eğer durum onların kullanımını gerektiriyorsa, bir erkek için bunu kullanması gereken kadınla çizginin aşıldığını anlaması önemlidir. O yüzden evet, uzun vadeli ilişkinde sevgin ve bağlılığın konusunda güvence vermeye çalışmalısın ancak şunu bil ki, kadının içgüdüsel güvenlik kaybı korkusu ve küçük kız kardeşlerinin ilgisiyle yarışabilme kapasitesinin düşüşü ile oluşan rekabet anksiyetesinden dolayı, asla ideal bir memnuniyet durumuna ulaşamazsın. Senden oyunbozanlık etmeni isteyecektir, bu onu canlı hissettirir.
Blogumu yazmaya başlarken SoSuave’de geçirdiğim son 10 yılı düşünüyordum. ‘Topluluk’ için yazdığım şeyleri her düşündüğümde, onları nereden geldiğim ve o zamanlar ne öğrendiğim bakış açısına koymam gerekiyor. Başka bir forum başlığında neredeyse 20 yıl önce öğrendiğim ‘bekâr-anne’ hikâyesini gözden geçirdim. Aynı zamanda bazen internetin ortaya çıkışından önce işlerin nasıl olduğuna değiniyorum.
Bir jenerasyon genç erkek neslinin 30’lu, 40’lı yaşlarının ortalarında ve hatta 50’lilerindeki erkeklerin kendi dönemlerinde kaydettikleri ilerlemeyi tam olarak takdir etmesinin gerçekten zor olduğunu düşünüyorum. 20’li yaşlarının ortalarında ve ergen erkeklerin bugün cepte olan iletişimin seviyesinden öncesiyle ilişki kurması zor. 1995’te AFC, Beta veya “herb” diye bir terim yoktu. Benim 2002’ye kadar cep telefonum olmadı ve 2005’e kadar kimseye düzenli bir şekilde mesaj atmadım.
Şuan 30’lu ve 40’lı yaşlarında olan erkekler bu kitapta ve blogumda anlattığım dersleri öğrenirken, o zamanlar forum yoktu, PUAlar yoktu (en azından resmi olarak) ve feminizasyon dediğimiz fenomen ve ‘Matrix’ kimsenin sorgulamadığı ve farkında olmadığı şekilde etkisinin zirve noktasındaydı. Erkek erkeğe sosyal iletişimden, kesinlikle global iletişimden, ortak tecrübeleri bir araya getirmekten ve gözlemlerden fikirler çıkarmaktan yoksunduk. Karanlıktaydık. Unutma, internet yoktu, “kızları nasıl tavlarsın” kitapları eziklerin dergilerde gördükleri reklamlardan posta yoluyla sipariş ettikleri şeylerdi. Aslında porno sadece VHS kaset kiralama dükkanların arka odalarında kiralanıp, dergilerden veya kablo Tv’den korsan olarak erişilebilen bir şeydi. Güzel zamanlardı.
Şimdi, 2013’e ışınlanalım. E-mail kutumda Viagra ya da porno reklamı görmeksizin bir gün bile geçiremiyordum. Porno artık kamu hizmetinin bir parçası; evimizdeki temel ihtiyaç olan sıcak ve soğuk su gibi ama dahası, dünyadaki erkeklerin kolektif tecrübesinde aynı rahatsız edici sorular var. Globalleşmeye, hızlı mesajlaşmaya teşekkürler, artık yeni jenerasyon Erkekler daha önce dile getirilmemiş olan kolektif tecrübelerini ve gözlemlerini paylaşabiliyorlar. Daha önce kadınlar hakkında soru sormak ve tavsiye almak “yeterince erkek olmamak” olarak damgalanırken, şimdi bu yerini ‘topluluğa’ bıraktı.
Cin şişeden çıktı ve iyi ya da kötü, her bilgi özgürleştiricidir. Bu Meta-Oyundur. Bunu bir anlığına düşünelim: Daha geçen hafta dünyanın diğer noktalarından gelen ve AFC problemleriyle mücadele eden genç bir adama yardım etmek için ben de koroya katıldım. İngiltere, Avustralya, İspanya, Kanada, New York, Los Angeles ve diğer ülkelerden gelen erkeklere dâhil oldum. Global kolektif erkekler grubu bu çocuğa tavsiye verdiler. Bu çok güçlü bir şey. Dünya erkekleri genç bir adama, elli yılı aşkın bir süredir kadınların çıkarlarının etkisinde olan bir dünyada kültürel öz benliğinden uzaklaşmış bir kızla alakalı durumu konusunda tavsiye veriyor.
Biz şuan Feminen Matrix’in her yerde olduğunun farkındayız ve bunun ne kadar kuşatıcı ve nüfus edici olduğunu biliyoruz. Sadece global topluluk kolektifliğinin bana umut verdiğini söylemek istiyorum. Bir erkeği Matrix’in fişinden çektiğimiz her seferinde, bu grubun çabasıyla olan bir şeydir. Bizler biz bu oğulların hiç sahip olmadığı kolektif babalarız. Evet, ortada farklı fikirler var. Topluluk savunucuları, Oyun guruları ve teorisyenleri öncelikler ve detaylar konusunda birbirine düşecekler ama önemli olan erkeklere farkındalık kazandırmaktır. Onları küresel, kolektif bir şekilde uyandırmak ilk ve en faydalı şeydir. Bir erkeği Matrix’in fişinden çekmek kirli, pis bir iştir ama en azından bir başlangıçtır.
Eğer iyimser olduğum bir konu varsa o da gelecek jenerasyon erkeklerin en azından Matrix’in “kodlarından” haberdar olacağı umudumdur – bu ben kendimi fişten çekmeye çalışırken mevcut olmayan bir şeydi. Bununla genç jenerasyon erkeklerin belli sosyal sözleşmeler olduğu konusunda en azından bir bilgiye sahip olacağını ve cinsiyet rolleri tersinin tersine çevrilip cinsiyetçilikle suçlanacaklarını söylemek istiyorum. Her zaman Matrix’in ne olduğunu anlamanın ilk gerçek adımının bu karşılaştırmaları yapmak olduğunu hissetmişimdir. Ben üstü örtülü, sosyal olarak maruz görülebilir, bugünkü kültürde görmezden geldiğimiz feminen seksizm konusunda çok dikkatliyim çünkü bu sözleşmelerin hizmet ettiği gizli fonksiyonları fark ettim. Bilmek savaşın yarısıdır.
Pozitif-maskülen Meta Oyunu konusunda ana engel, aynı erkeklerin çoğunun habersiz piyonlar olarak feminize olmuş Meta Oyuna hizmet etmesidir. Bence bu erkekleri -Betaları, AFCleri, fişe takılı Alfaları- feminen zorunluluğun acemi askerleri olarak görmek yanlış. Böyle düşünüyorum çünkü genç bir erkeğin hayatı boyunca feminen Meta Oyuna psikolojik olarak ego-yatırımı yapmasını sağlamak için tam bir feminize olmuş toplum gerekir. Ego yatırımı kendi kendine yayılan bir hale gelmeden önce bu erkeklerin yetiştirilmeleri ve eğitilmeleri gerekir ki aşırı travmatik deneyimlerden sonra kişinin gözleri bu koşullandırmaya açılacaktır.
Tipik iyileşmekte olan AFC veya kolektiflikten tavsiye ‘arayan’ genç adam örneğini kullandım. Neredeyse evrensel olarak, çözmek istedikleri problemler çok eskimiş ve topluluktaki erkek kolektifi tarafından zaten iyi bir şekilde ele alınmış ki, bunlar artık eskimiş tavsiyeler veya aynı eski konunun farklı bir şekilde ifade edilmiş hali. Bunu ben de yapıyorum ama bir an için bunun derinliğini düşün; burada benim de 20 yıl önce ve büyüklerimin 30, hatta 40 yıl önce uğraştığım bir problemle uğraşan sorgulayıcı bir adam var.
Bu durum son 60 yıldır pek değişmedi. Sanırım yaygın bir düşünce, erkeklerin topluluğu aramasının tek nedeninin “daha fazla seks yapmak” ya da “rüya kızlarını elde etmenin gizli yolunu bulmak” olduğunu düşünmektir. Bu kesin bir motivasyon kaynağı olsa da, çok daha fazlası yarım yüzyılı aşkın bir süredir aynı haliyle var olan ilişkisel sorunlara çözüm bulunmasını istiyor:
Onu nasıl geri elde edebilirim? Neden Sadece Arkadaş Olalım cevabını aldım? Neden o bir Serseri ile yatıyor ama bana benim harika bir adam olduğumu söylüyor? Dış görünüş önemli mi? Birlikte yaşamaya başladığımıza göre, uzun süreli ilişki yaşadığım sevgilimin onunla birlikte olmamı istemesini nasıl sağlayabilirim?
Sayısız başkaları da var. Erkekleri sadece yattığı kızların sayısını arttırmak istiyorlar diye görmezden geldiğimizde çözüm ‘arayanlara’ büyük bir kötülük yapmış oluruz. Tabi ki, bu fark edilebilir bir motivatör ama onların asıl aradıkları, aradıklarının farkında olmadıkları şey, feminize olmuş Meta Oyunun hakaretlerinin üzerinde yükselen gerçek, pozitif, özgüvenli bir maskülenlik. SoSuave forumunda bir acemiye içinde bulunduğu durumun nedenlerini açıklayan beş sayfalık bir tavsiye gördüğümde ve kolektif tecrübelere dayanarak ne yapması gerektiği açıklanarak, kişinin bakış açısı açıldığında bu maskülen Meta Oyunun galip gelmesidir.
Bunu bir düşün; kadınlara nasıl yaklaşacağı, Sadece Arkadaş Olalım reddetmesiyle nasıl başa çıkacağı, nasıl “erkek olacağı” vb. konularında hüsrana uğramış zavallı, izole bir çocuk, dünya-çapındaki erkeklerin kolektif deneyimlerinden faydalanıyor. Ve bunu feminen zorunluluk tarafından sosyalleştirilmiş, kültüründen uzaklaştırılmış bir kızın davranış ve zihniyetiyle karşı karşıya getiriyor. İşte Meta Oyun denilen şey budur.
4 Comments
Harika. Çeviri için teşekkür ederim. Rollo’nun ingilizce sevyesi beni biraz karmaşasına sokuyordu ama bu çeviri sayesinde daha rahat anlayabiliyorum.
Abi merhaba sizi bir süredir takip ediyorum ve dediklerinizi uygulayıp gerçektende etkisini alıyorum özellikle Instagram üzerinden önerdiğiniz ilk mesajlar çok çok etkili öncelikle gerçekten sağ olun birkaç sorum olacaktı
1)lise 2ye gidiyorum 15 yaşındayım bana ileride statümü arttıracak tavsiyeler verebilir misiniz
2) iletişim konusunda bilgim çok sağlam shit test neg atma mesajlaşma iltifat gibi konularda bilgim var ama bunları uygulayabileceğim ortamım yok ortam nasıl yapabilirim lise de daygame olur mu sizce
Derslerini iyi çalışıp iyi bir üniversitede statülü bir meslek tercih etmen.
Lise, üniversite gibi senin habitatın olan yerlerde daygame olmaz. Sokakta olur.
Yeni terkedildim ve önceden ufak bir bilgim olan ögretinin içinde buldum kendimi.Aslında çok sorum var, Rollo nunda dediği gibi bütün tabularımı yıkıp öyle okuyorum. Aklıma takılan bazı şeyler oluyor bunun için sorularımı mazur görün.
ilişkim saçma sapan toksik bir hal aldı sizin yorumunuzu merak ediyorum açıkçası bu kızla üniversite ortamında tanıştık. 10/6 lık bir kız diyebilirim güzellik için. O yüzden çok rahattım. Neg atarak tanışmayı başlattım ama yürüme gibi bir düşüncem yoktu sadece eğleniyordum. Biraz konuştuk sonra ben niyetini anladığım için iletişimi kestim. Kız benle iletişim kurdukça ben iki üç defa ghostladım. Fakat yılmadı tekrar tekrar iletişimi kurdu. birkaç defa da ilişki istemediğimi söyledim. En son 1 ay sevgili olduk ve bu sana son gelişim dedi. Ben yine bıraktım. Çünkü bir arkadaşım hoşlanıyor diye biliyordum. Sonra arkadaşım sorun değil ben zaten herkese yürüyorum diyince bende kıza gittim ama duvara tosladim birkaç kez denedim ve sonunda vazgeçtim. Sonra deprem oldu ve kendisi iletişim kurdu ben yürüdüm o kaçtı ben yazmadım bir ay sonra kendi yazdı boyle devam etti. intikam aldı bir nevi . Ben hiç yazmadım hep kendi geldi en son geldiğinde değiştim. Artık öyle değilim kızgındım, değiştim dedi. Tekrar başladık 1 ay herşey çok güzeldi sonrasında bir soğuma iletişim kesme tabi ben tam bir beta olmuştum bu süreçte ve elimden gidecek korkusuyla afalladım. Ültimatom da verdim bir konuda ama yinede hep iyi davrandım sonunda da ayrıldı(not: anlattığı kadarıyla travmatik bir geçmişi var. Borderline da olabilir.) şimdi soruma gelirsem
1. Zeki ,akıllı ,sadık ve ilk baslarda alfa gördüğü birini ona iyi davranıyor diye neden beta damgası koyuyor bilinçaltı. roleplay mi yaptığımı mı düsünüyor. Yoksa kalitesiz kadın oldugu için mi?
2. oyunun neden sonu yok buruşmuş moruk olmuş 30 sene evli insanda bile deneniyor.
3. Benimle evlilik hayalleri kuran çeyizlerini söyleyip en ince ayrıntısına kadar anlatan daha nice şeyler neden alfasını kısa bir sürede terkedebiliyor.
4. Bu kız benim oneitisim farkındayım bende onun oneitisimiyimda sürekli geri geliyor. Yoksa ilgisini alıp defoluyor intikam mı alıyor