Bu yazının içeriği
Erkeklerin cinsel pazardan tamamen çıkış yaptıkları büyüyen bir akım var. Bu akımın adı “kendi yoluna giden erkekler”, MGTOW olarak da biliniyor. Bu bölümde MGTOW nedir? sorusuna yanıt vereceğim.
MGTOW’ların kadınlarla ve içinde bulunduğumuz dünyayla ilgili bir sürü olan dertleri olmasını anlıyorum ama bunlara karşı verdikleri tepkiye katılmıyorum.
Bazı MGTOW’lar sıradan buluşmalar açısından kadınlarla etkileşimlerini limitliyorlar (hatta kız erkeğin hayatına dokunsa ve bir değer bile eklese).
Diğer vakalarda, erkek cinsel pazarda rekabet edemiyor, sanki kendi yoluna gitmeyi o tercih etmiş görünümü veriyor. Bu tarz adamlar gönülsüz bakir ya da “incel” olarak tanımlanıyor.
MGTOW’ların gördükleri problemler
Gerçekten ben MGTOW’ların kadınlarla yaşadığı sorunların/dertlerin listesini tutma işinin ucunu kaçırdım. Ancak burada genelde en çok duyduğum sorunlar var:
Bunlar bugün erkeklerin yaşadıkları sorunların bir parçası ve bu dertlerin haklılığı var.
“Kırmızı hap öfkesi (öfke fazı) erkek olarak fişten çekilmenin başlangıcı ve en tehlikeli safhasıdır. Kızgınlık adaletsiz olduğuna inandığın bir şeye karşı verdiğin doğal ve meşru bir tepkidir. O yüzden bir şey hakkında kızgın olmak tamamen kabul edilebilir. Aslında kızgınlığını enerjini doğru yere odaklayarak kullanabilirsen harika bir motivasyon aracıdır.
Ancak bu kızgınlık aşamasında sürekli takılıp kalırsan hem kadınlara karşı hem de içinde olduğun dünyaya karşı aşırı derecede üzgün, mutsuz bakma tehlikesiyle karşılaşırsın. Üzgünlük ve kızgınlık seni içten içe yer ve zihnin var olduğunu bile bilmediğin derin, karanlık yerlere gider.
Bak, dünya adilliğin ideal olduğu bir yer değil. Hiç olmadı ve olmayacak. Toplum seni tüm katılımcıların aslında kazanan olduğu bir anlatıyla besledi. Sonuncu olduğun için sırtını sıvazladı ve sana herkese karşı “iyi” olursan (özellikle kadınlara) bunun eninde sonunda işe yarayacağını söyledi.
Evet, çoğu MGTOW bu gerçekliği anlıyor. Ancak kurban rolünü oynamayı ve yalnız zaman geçirmeyi seçiyorlar. Bu onların tercihi. Ama aynı zamanda bir pes eden zihniyeti. Ve pes edenler asla kazanamaz.
Eğer berbat bir boşanmadan çıktıysan ya da benzer nedenlerle hayatında “reset (sıfırlama)” düğmesine bastıysan. O zaman tabi ki, kendini tekrar kendi hayatının merkezine koymayı öğrenmek için biraz zaman ayır. Ama bu sadece dünyaya ve cinsel markete yeni öğrendiğin bilgilerle bakmadan önce geçici bir adımdır. Hayatını mutluluğa ve mükemmelliğe yükseltmeden önce.
Denize seni ıslattığı için, güneşe seni pişirdiği için kızıyor musun? O zaman Homo Sapiens’ten beri var olan, kadının biyolojik programlamasına uygun olarak davranmasına neden kızgınsın?
Sev ya da sevme kadınlar hipergamiyi hayatta kalmak için geliştirmişlerdir. Kadın eğer eşleşmek ve doğurmak için yanlış adamı seçerse bu hem kendisi hem de çocuğu için kesin ölüm demekti. O yüzden “elde edebileceği en iyi adamı bulduğuna” emin olmak ister, çünkü bu kendisi ve çocukları için hayatta ölüm kalım meselesidir.
Çünkü hipergami kadınların kodlarına yazılıdır, yıllar geçtikçe bu konuda bir değişlik olmamıştır.
Dünyanın ve cinsel pazarın nasıl işlediğini kabul etme aşamasına geçtiğin zaman işleri tersine çevirmeye ve bu bilgileri hayatta yolunu bulma adına kullanmaya başlayacaksın.
The Matrix filmindeki gibi akan kodları görme gücüne sahip olacaksın.
Standart MGTOW siyah hap çözümü şudur: Sadece yoluna git ve kadınlardan tamamıyla kaçın. Ya da en azından kadınları hayatına alırsan, asla eyaletin sizi otomatik bir şekilde ve yasal olarak evli gibi algılayacağı şekilde beraber yaşama.
MGTOW’ların inanç sisteminin altında yatıyor gibi görünen diğer şey de şu: eğer yeterince erkeği “kendi yollarına gitmeye” ikna ederlerse, kadınlar sihirli bir şekilde hizaya gelecek ve tüm erkekleri olduğu gibi sevmeye başlayacaklar.
Kadınlar tarih boyunca, zayıf ve yetersiz olarak gördükleri erkekleri her zaman görmezden gelmişlerdir.
Çok net bir şekilde kadınlar pes eden olarak gördükleri erkeklerle ilişkiye girmezler. Kadınlar çektiğin sıkıntıları umursamalar, bitiş çizgisinde beklerler ve kazanan ile yatarlar.
“DDD” ya da “Dudes, dogs and dolls” videomda popüler bir yorum okumuştum: “Erkekler arkadaşlık için, köpekler yoldaşlık için, oyuncak seks bebekleri ise cinsel rahatlama içindir”.
Bu kulağa çok berbat geliyor. Tıpkı feminizmin kadınlara şöyle demesine benziyor: “Tüm ihtiyacınız olan kız arkadaşlar, kediler ve vibratörler”
Oyuncak seks bebeği çözümü bazı MGTOW’lar arasında yaygın olarak cansız bir oyuncakla seks yapmaktır. Google’da hızlı bir aramayla “sex doll” diye aratırsan, ne demek istediğimi anlarsın.
Twitter’da seks oyuncağına “10 numaralık kız” olarak muamele yapan bir gönderi gördüm, şöyle yazıyordu:
Seni sevmeyeceğini biliyorsun o yüzden öyle olacakmış gibi davranmayı bırak, o kızı aldat ve bugün bir seks oyuncağı al. Sana her zaman sadık, her zaman senin için hazır olacak. Sana tecavüz iftirası atma, cinsel hastalıklar bulaştırma tehlikesi yok, hamilelik şansı %0. Senden hiçbir zaman daha fazlasını istemeyecek. Taksit seçenekleri mevcut.
Ben de bir pazarlamacı olarak, bu tanıtımdan etkilendim; Ama bunun MGTOW’lar için en iyi çözüm olduğuna ikna olmadım.
Eğer Google’da ”MGTOW nedir?” diye aratırsan 3.5 milyon sonuç çıkar. Kadınların neden zamanına değmeyeceğini anlatan yüzlerce Youtube kanalı görürsün. Ancak birçok seks oyuncağı şirketi bu kanallara sponsordur ve sıklıkla videolarını şöyle bitirirler: “MGTOW ol ve kendine bir seks bebeği al”
Evet, feminizm çekirdek aileyi yok etti. Bugünlerde kadınlar daha maskülen, daha az kabul edilebilir, ilgi ve dikkat aramaya, sosyal medyadan onaylanma almaya daha istekli ve kariyer kovalıyorlar. Eğer evleneceksen erkeklerin boşanma tecavüzüne uğramaları gerçek bir problem. Kadınlar kanıtsız bir şekilde sana tecavüz davası da açabilir (bu erkeğin kariyerini mahveder) ve bu mümkündür çünkü yaşadığımız dünya kadın öncelikli sosyal buyruk etrafına yapıldı.
Kadınların erkekler için oluşturduğu riskler oldukça yüksek. Ama MGTOW anlatısı şuna benziyor: “Sen kurbansın; kadın öncelikli dünyayı yok et”
Bu kulağa berbat geliyor, genelde toksik feministlerin kullandığı şuna benzer sözlere benziyor: “Sen kurbansın; ataerkilliği yok et”
MGTOW ile feministlerin en büyük farklılığı şu ki: MGTOW’lar senin aleyhine hileli olan bir oyundan çıkmanı söylüyorlar. Oysa feministler seslerini yüksek çıkıyorlar ve yasa yapıcılara kendi lehlerine boyun eğdirmek için protesto yürüyüşleri organize ediyorlar.
Hem toksik feministler hem de MGTOW’lar aynı şeyi istiyor :cinsiyetler arasında izolasyon ve ayrımcılık.
Bak, hayat her zaman erkeklere karşı hileli olmuştur. Bu kartların erkeklerin aleyhine dağıtıldığı, daha önce hiç görmediğimiz altın bir çağ değil.
300 Spartalı, Persler onları kuşattığında, oyun hileli deyip pes mi ettiler? Britanya savaşı sırasında Hitler Britanya adalarına büyük bir hava saldırısı başlattığında pes mi ettiler?
Kimse pes ederek, hiçbir şey kazanamaz.
Neyle karşı karşıya olduğunu çözerek, adapte olarak ve sonra oyunda uzmanlaşarak kazanırsın. Günün sonunda erkeklerin hayatta karşılaşmak zorunda oldukları her zorluk beraberinde riskler getiriyor.
Sana korku ya da kurban zihniyeti satan her şeye karşı dikkatli ol. Kurban zihniyeti, kaybeden zihniyetidir.
Benim fikrim, gerçek MGTOW’lar dünyada sürekli kadınları, toplumu ve onlardan farklı yaşayan herkesi işaret edip surat asmadan, sessizce dünyada dolaşan adamlardır. Benim bu topluluğun orijinaliyle ilgili anladığım şey bu.
Kendilerine de MGTOW diyen bir alt grup var. Ama bu kendi tercihleri değil, kadınları etkileyemeyeceklerini hissediyorlar ve geçmişte kadınlarla iyi olmamışlar. O yüzden şimdi gönülsüz bakir olmuşlar.
İnternetteki İncellerden şöyle şeyler duyuyorum:
Kadınlar beni neden sevsinler? Yani, ben tamamıyla harika bir adamım. Çekici olmamam ya da paramın olmaması benim onlar için harika bir fırsat olmadığım anlamına gelmez.
Eğer kısa ve zayıfsan, kaslı ve zengin bir kısa ol. Eğer çirkinsen, kaslı ve zengin bir çirkin ol. Napoleon sadece 1.65 cm uzunluğundaydı. Ve Mick Jagger aşırı çirkin. Ancak bu adamlardan hiçbiri kadınlarla problem yaşamıyor ve hayatlarında başarılılar çünkü ölesiye çalışıyorlar.
Üzücü olan şu ki Kuzey Amerika’da en az 27 toplu katliam oldu ve bunları yapan erkekler kendilerini İncel olarak tanımlıyordu.
Bu erkekler reddedilmeyle nasıl başa çıkılacağını öğrenmemişlerdi. Deneyimlerinden öğrenmemişlerdi veya kendi üzerlerinde biraz çalışmaları gerektiğini kabul etmemişlerdi. Hayatlarının bu durumda olması her zaman diğerlerinin, toplumun hatasıydı. Kulağa tanıdık geliyor mu?
Kendini İncel olarak tanımlayan Alek Minassian, bir minibüs kiralayıp insanları öldürmeye gitmeden kısa süre önce Facebook’ta şunu paylaşmıştı:
“İncel isyanı çoktan başladı, hepsini devireceğiz! Chad’ları ve Stacyl’eri. Elliot Rodger’a (daha önce aynı sebepten onun gibi katliam yapan başka bir incel) selam olsun!
Minibüsünü kaldırımın kenarına park etti, 10 kişiyi öldürüp 16 kişiyi yaraladı. Chadlara ve Stacylere referans vermesi yaşadığı incel umutsuzluğu bağlamında mantıklı. Güçlü, daha alfa erkekler olan Chadler ile yarışamıyordu veya Chadlerle yatan Stacylere ulaşamıyordu.
MGTOW nedir? Diye arattığında karşına “kendi yollarına giden” ve sadece fişten çekilerek, huzurlu bir hayatı yaşayan kişiler olmuş olacaklarını düşünmüş olabilirsin. Ama İnce’in isyanı MGTOW’un alt kültürü olan bu akımın tehlikeli olduğunu gösteriyor.
MGTOWlar feminizmin erkekle kadın arasındaki sosyal sözleşmeyi bozduğunu söyleyecektir. Bu gözleme katılmamak zor.
Ama eğer Youtube’ da MGTOW nedir? diye aratırsan, karşına bu ifadeyi destekleyen birçok video çıkacaktır. Daha fazla incelediğinde de bunun pasif-agresif bir nefret hareketine/akımına döndüğünü görebilirsin.
Sonuç olarak bu videoların hedefi ikna edilebilir, umutsuzluğa düşmüş erkeklerdir.
Evlilikten kaçınmanın artık yeterli olmadığını söyleyen bir MGTOW videosuna rastlamıştım. Çünkü feminizm yasaların içine sızmış ve kindar kadınlar beraber yaşamadıkları adamlar için bile ev içi şiddet konusunda dava açabiliyorlar deniliyordu. Ve hatta evli değillerse bile, kadın ona boşanma tecavüzü yapabilir, hem de delilsiz, adamın bilgisi olmadan ve tek bir parça delil bulunmadan.
Tüm kadınlar senin şiddet yaptığın iddiasında bulunabilir ve yasalar hemen kadınlardan yana olur. Korkutucu bir şey değil mi?
Bu iyi sunulmuş derslerin sonunda, çok erkek katılımcı kazandılar ve yanlış bir şekilde tüm kadınların şeytan olduğuna inanıyorlar.
Ki ben bahsettikleri tehlikelere katılmıyor değilim, burada sorgulamak gereken bir tehlike daha var.
Biraz matematik kullanarak derine inelim…
MGTOW istatistikler konusunda çok iyidir. İzlediğim videoda içerik üreticisi USA’da her yıl 900.000 ev içi şiddet, yasaklama emri dosyası açıldığı sayısına ulaşmış. Ve bu erkekler evlerinden uzaklaştırılmışlar. Bir erkek olarak tek bir suçlamayla kendi evinden uzaklaştırılmak, arabanın alınması, tüm malvarlıklarının yarısının gitmesi nasıl bir duygu? Hem de delilsiz bir şekilde.
Şimdi diyelim kadınlar gerçekten 900.000 uzaklaştırma emri çıkartmışlar. Bunun olma olasılığı düşük ama sadece tartışmak adına olmuş diyelim, bunun olduğunu farz edelim.
USA’da 325.000.000 kişi yaşıyor, erkekler bu sayının yarısı kadar.
Erkeklerin sayısı 162.500.000 etti. Ve bu erkeklerin 40.000.000’i 20 yaşının altında.
O yüzden elimizde kadınların tehdidine maruz kalabilecek 122.500.000 erkek kaldı. Hayır o videoda denilen şey bu erkeklerin kadınla aynı evde yaşamadıkları ve sadece kadınlarla özel manada çıktıkları söyleniyordu.
Bu sayı erkek nüfusunun %7’si eder. İstatistiksel olarak önemsiz. Farklı bir açıdan bakalım.
Hastalık kontrol ve önleme merkezinden alınan verilere göre Amerikalı bir sürücünün araba kazasında ölme ihtimali (yayalar, bisikletliler ve motosikletliler dahil) 77’de 1 miş.
Bu %1.29 demek. Nüfusun büyük çoğunluğu hayatlarına bir araba kazasında ölmeden devam edebiliyorlar. Ancak MGTOW’lar söz konusu riskin çok yüksek olduğunu, bu yüzden erkeklerin nüfusun diğer yarısından (kadınlar) tamamen kaçınmasını ya da “sadece bir oyuncak seks bebeği” almasını söylüyorlar.
Umarım burada anlattıklarım MGTOW nedir? sorunu cevaplamaya yardımcı olmuştur. Kişisel olarak zamanını neyle harcadığını ya da şeyini nereye soktuğunu umursamıyorum. Bir orospu, oyuncak bebek, elin ya da ateşli bir kadın. Ben penis polisi değilim. Benim problemim sadece, diğer erkeklerin yardıma ihtiyacı varken, onlara yılan zehri satan insanlar tarafından yanlış yönlendirilmesiyle. Onlara 3000$’lık silikon seks oyuncağı satmadan önce toplumun nasıl olduğuyla alakalı onları dolduruşa getirmeleriyle.
Evet, erkeklerin performans yükü var; kadınlarsa sadece ortaya çıkıp, hoş görünseler oluyor. Ama MGTOW’lar belirerek erkeklere oyunu oynamayı bırakmalarını söylüyor, gerçek şu ki hiçbir erkek oyunundan tamamen çıkamaz.
Eğer toplumla iletişimin olmadan, ormandaki bir barakada yaşamıyorsan. Her zaman kadın öncelikli sosyal buyrukta tekerleklerin bir dişlisi olacaksın.
Hatta satın aldıkları seks oyuncaklarını beceren MGTOW’lar bile feminen mecburiyetin bir parçalarıdır. Onlar muhtemelen kadınlarla çalışıyorlar ve muhtemelen kadınların ürettikleri şeyleri alıp, servislerden yararlanıyorlar. Hatta satın aldıkları seks oyuncakları bile “10 puanlık bir kadın”a benziyor.
Tek uygun çözüm şunlar:
Eğer bir kadını hayatına alacaksan, o zaman kadının hayatına bir ek olması gerekir, hayatının odağı değil. Hayatta amacın doğrultusunda kalmak senin sorumluluğunda. Sürekli olarak sonuç beklemeden, hakiki bir inançla mükemmeli kovala.
Bak, eğer boşandıysan ve kalbin kırıldıysa bir süreliğine kendini kadınlardan uzaklaştırmak ve ilginç bir yerleri kısa bir süreliğine ziyaret etmek iyi olabilir. Ama bunu sürekli yapmak nüfusun yarısının kadın olduğu bir dünyada zor bir çözüm olarak öne çıkacaktır.
Mgtow nedir? konusundaki soğuk, zor gerçekler
Asla unutma:
MGTOW nedir? makalesi, Richard Cooper – The Unplugged Alpha Kitabı Türkçe Çevirisidir.
4 Comments
Teşekkürler Secret.
Cinsel pazardan uzaklaşma süreci ne kadar olmalıdır. İlişkide yaşananlara göre değişebilir mi veya belli tahmini bir süreç varmıdır?
Eğer kendini o süreçte geliştireceksen, kendi üzerinde çalışacaksan birkaç ay uzaklaşmanın bir zararı olmaz.
Mukkemmelliyetci olmak yerine daha iyiyi kovalamak(versiyon olarak ) mantıklı bir kullanım olur . Mukkemmel olamayız. Olmaya çalışmak yalnızca üzer. Sonuçta politik doğruculuk da kusurları görmezden gelen sol liberal bir ideoloji tıpkı feminizm gibi