Bu yazı Rollo Tomassi podcastlerinin Türkçe Çevirisidir …
Ünlü “zengin baba yoksul baba” kitabının yazarı Robert Kiyosaki’nin şöyle diyor: “Her spordan farklı ve yaşamım üzerinde etkili olan önemli şeyler öğrendim. Bu sporları yapmak bana iş hayatı ve yaşam hakkında içgüdüler kazandırdı.”
Her spor hayatla alakalı önemli dersler öğretir
Buna katılıyorum. Ben de hayatımda benzer şeyleri tecrübe ettim. Şuana kadar ilgilendiğim sporlardan hayatın diğer alanlarına uyarlayabileceğin farklı dersler çıkardım. Sadece disipline girme anlamında değil, her spor doğası gereği size farklı bir şeyler öğretiyor.
Robert Kiyosaki şöyle devam ediyor:
- “Küçükler liginde kaybederken bile nasıl sert oynanabileceğini gördüm. Sezonun büyük bölümünde asla kazanamıyorduk ama sert oynuyorduk ve her oyunda giderek iyileşiyorduk. Ligin sonunda da en iyi takımlardan birini yendik. Kazanmamızın nedeni onların kendilerini beğenmiş olması ve bizim de giderek daha iyi olmamızdı.”
- “Golf oynayarak duygularımı, düşüncelerimi ve bedenimi kontrol etmeyi öğrendim. Golf teoride basittir ama en zor oyunlardan biridir. Çoğu zaman iş dünyasında da golfte kullandığım kişisel kontrolün aynısından yararlanıyorum. Topa ister yavaş, ister yumuşak, isterseniz de sert vurun herkesin bir tempoya ihtiyacı vardır. Golf sopasını sallarken tüm unsurları birbirine bağlayan şey tempodur. Ben daima iş hayatında, yaşamda ve golfte yüksek bir tempoya sahip oldum.”
- “Sörf yaparken dalgaların döngülerinin zamanlamasını doğru yapmayı öğrendim. Bugün yatırımcı olarak piyasaya ne zaman girmem ve daha da önemlisi ne zaman çıkmam gerektiğini sörfçüyken edindiğim sezgilerimden yararlanarak biliyorum.”
- “Futbolda ise önemli olanın takım üyelerinin her birinin sadece üzerlerine düşen görevi bilmeleri değil, onu yapmaları olduğunu öğrendim. Ayrıca hoşlanmadığım insanlarla geçinmenin ve onlara kişiliklerinden çok yeteneklerinden dolayı saygı duymanın önemli öğrendim.”
Spordaki rekabetçi ortam seni hayata hazırlar
Şöyle devam ediyor… “Rekabetçi sporların hayata dair yapılan önemli hazırlıklardan biri olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu sporlar etrafımızdaki dünyanın son derece rekabetçi doğasını yansıtırlar. Bu rekabette tutkuyla öne çıkmak istemeyen ve kazanmak umurunda olmayan birinin takımında olmasını hem sporda hem de iş hayatında asla istemedim. Eğer kazanmak önemli olmasaydı, insanlar skora bakmazdı. Hoşunuza gitse de gitmese de skora önem veren bir dünyada yaşıyoruz”
Eğer kazanmak önemli olmasaydı insanlar skora bakmazdı
Fazlasıyla haklı değil mi? Aynı şekilde uzun süredir uğraştığım vücut geliştirme / fitness sporu da bana hayata dair pek çok şey öğretti. Vücut geliştirmede / fitnessda oldukça uzun süreler yerinde saydığım zamanların aksine tatmin edici ilerlemeler kaydettiğim dönemlerde bazı şeyleri daha farklı yapmıştım. Ve bu spordaki ilerlemem bana hayata dair önemli şeyler öğretti. Şimdi vücut geliştirme sporunun hayata dair bana öğrettiği şeyleri maddeleyeyim:
- Vücut geliştirmede güzel gelişmeler kaydettiğim dönemde eskiye göre çok daha büyük bir emek ve özveriyle antrenman ve beslenme programımı uyguluyordum. Bazen bıksam da çok daha uzun bir süre boyunca uygulamayı becermiştim. Hayatta da başarıyı en çok uzaklaştıran şey rotada yeterince uzun süre disiplin içinde kalamamaktır. İster yeni bir dil öğrenmek, ister kariyerini geliştirmek olsun, o yolda disiplin içinde uzunca bir süre yürümezsen başarı imkansız gibidir.
- Hayatta birçok zaman verdiğimizden daha fazlasını almak istiyoruz. Bu büyük bir hata. Her yaptığım antrenman ve uyduğum beslenme programımım benim bu spora binbir emekle kendimden verdiğim şeylerdi. Ancak bunların hepsi bir su tankına damlayan birer damladan ibaretti, etkili olması için vermeye devam etmem gerekiyordu. Hızlı ilerleme isteği gerçekçi değildi ve süreçten sıkılmaya neden oluyordu. Bu yüzden neredeyse karşılıksız bir şekilde vermeye hazır olmak gerekiyordu. Hayat da hemen her alanda yavaş ilerlemelerle değişen ve gelişen bir süreçler bütünüdür. Kariyer alanınız ve kişisel gelişiminiz de bundan farklı olmayacaktır. Hayatta birçok alanda verdiğimizden çok daha fazlasını talep ettiğimizi fark etmiyoruz. Ancak bir alanda ilerleme genellikle sandığımızdan, hesapladığımızdan çok ama çok daha fazla emekle gerçekleşiyorlar. O yüzden 1 koyup 3 alma isteği vücut geliştirmede olduğu gibi hayatta da bizi çıkmaz bir sokağa sokacak demektir.
- Bir antrenör tuttuktan sonra “ben zaten neredeyse her şeyi biliyorum!” bakış açımın doğruyu yansıtmadığını gördüm. Hiç aklıma gelmeyecek konularda yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim. Belli bir dönem için bir antrenör tutmayı paramın değeceği en güzel şey olarak hatırlıyorum. Bu hayatta paranın çarpan gücüne güzel bir örnek. Para belli alanlarda tecrübeye ve bilgiye çok hızlı ulaşmanızı sağlıyor. Ve bilen birinden destek görmek rotada seni daha uzun süre tutuyor. Hayatta da paranın alabileceği en güzel şeylerden birisi başkasının tecrübe ve bilgisinden özel olarak faydalanabilmektir. Bu tarz bir desteğe para harcamak hızlı ilerlemeni sağlarken, zaman kaybetmeni önler. Hayatta da doğru şeyler için harcanan para size kat ve kat olarak geri döner.
- Ve son olarak “bıktım, artık gidemiyorum” dediğim zamanlarda her zaman birazcık nefeslenip çok daha uzun süre devam edebileceğimi tecrübe ettim. Zaman zaman süreçte sıkılsam da bu şekilde devam ettim ve her seferinde kendimi topladım. Hayatta da bir konuda disiplinle çalışmaya devam ederken sık sık bırakma eğiliminde oluruz. Ancak ısrarla devam ettiğimizde ve o alanda gelişme kaydettiğimizde ilerlemek zamanla daha kolay olur. Bir alanda emekle derinleştiğinizi görmek ilerlemenin keyfine varmanızı sağlıyor. Bir nevi derinleştiğiniz o şeyi yapmak sizin dünyaya kendinizi ifade etme biçiminiz gibi oluyor. Bu da bir hayli keyifli bir şey.
Her spor rekabetçi yapısında kendine has aşmanızı ve iyi olmanızı gerektiren şeyler bulundurduğu için size hayata dair önemli beceriler öğretecektir.
1 Comment
Özellikle 3. madde çok önemli.